Bundan yüzyıl kadar öncesine dönüp baktığımız zaman, dünya üzerinde ne demokrasiler vardı, ne insan hakları vardı, ne de milletlerin hakları vardı. Bu tarz kavramlar, insanlık hayatına yüzyıl kadar öncesinde girebildi. Dünya yüzyıl kadar öncesinde sömürgecilik düzeniyle yönetilen bir durumdaydı. Tabi bu düzen en sonunda kendi kendisinin de sonunu getirdi. Ama yüzyıl kadar öncesinde yaşanan bu durum, belki de günümüzde tekrardan yaşanma potansiyelini kendisinde gösteriyordur.

Aslında insanlık olarak sadece yüzyıl kadar bir süredir vahşetten uzaktayız. Ve vahşet aslında birkaç adım ötemizde duruyor sadece. Bir düşünsenize, devletlerin tekrardan birbirlerinin topraklarına göz dikip bu topraklara ilhak etmeye başladıklarını. Zaten ABD yönetiminden gelen açıklamalar da bu yönde, buraya doğru gidiyor.

ABD'nin başlatacağı bir toprak halini Wilson'ın işlerinde bozacak ve tüm dünyada yayılmacı politikaların artmasına sebep olacaktır. Wilson'ın işlerine göre hiçbir ulus, hiçbir diğer ulusun özgürlüğünü bozamaz ve topraklarını alamaz. Ama eğer ABD bunu yaparsa, tüm dünya ardından bunu yapmaya başlar ve 100 yıl önceki duruma geri dönülür. Sonuç olarak, insanlık olarak gerçekten de vahşetten sadece birkaç adam uzaktayız o kadar.