Bir insanın hayatta kendini düşürebileceği tuzaklara vicdanlı açıdan baktığımızda tuzakların ikiye ayrıldığını görebiliriz. Birisi vicdanına uyuyan tuzaklar, diğeri ise vicdanına uymayan tuzaklar. Vicdanına uymayan tuzaklara baktığınız zaman, örneğin siz bir insana şiddet uyguladınız ve sonrasında bu sicilinize işlendi, davaya çıktınız, mahkemeye çıktınız diyelim. Bu sizin kendi kendinizi düşürdüğünüz bir tuzaktır ve başka bir insana şiddet uygulamakla ilgili olduğu için de vicdana uygulun değildir.
Ancak bir de insanın kendisini düşürdüğü ve vicdanına uyuyan tuzaklar vardır ki bu tuzakların en sinsisidir, en kötüsüdür. Vicdanına uygun bir tuzağa örnek olarak en iyi verebileceğimiz şey, bir insanın hayatının veya günlük zamanının büyük bir kısmını bilgisayarda veya telefonda oyunlar oynayarak, sosyal medyada gereğinden fazla zaman gezinerek, kendine yatırım yapmadan geçirmesi olarak düşünebiliriz.
Bilgisayarda oyun oynamanın ya da telefonda oyun oynamanın ya da sosyal medyada gezinmenin vicdanına ya da yasalara aykırı hiçbir yanı yoktur. Kimsiz bir zararı da yoktur. Ancak geçirilen tüm onca boşa zaman aslında bireyin en sonunda kendi zamanda boşa harcaması anlamına geleceği için, burada yaşanan her türlü zaman kaybı bireyin hayatından çalmaktadır ve aslında uzun vadede bireyin hayat yarışında kendini geride bulmasına sebep olmaktadır.
Yorumlar
Bir şeyin vicdana uyması onun iyi olduğu anlamına gelmez
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız