Yasaklar bugün her yerde. Trafik kurallarında, dışarıda, evlerimizin içine girene kadar, hatta bazen evlerimizin de içinde. Her yerde de yasaklar var. Kısıtlamalar var. Sınırlar var. Ancak insanın en kötü özelliklerinden birisi, yasakları delme isteğinin bulunması ve yasakların insanı aslında o yasak olanı yapmaya daha çok cezbediyor olmasıdır. Evet, kurallar ve yasaklar aslında bizim iyiliğimiz için var. Ama insan doğası tüm o kuralları ve yasakları delme konusunda oldukça hevesli. Bunun sebebini anlamak zor ama bunun yarattığı sonucu şu şekilde anlayabiliriz.
Her zaman için kurulan hukuk düzeninin ya da sistemlerin bir şekilde bozulmaya uğramasının ve erozyona uğramasının en önemli sebeplerinden birisi insanın bu yapısıdır. İnsanın bu yapısı, kuralları çiğnemeye olan hevesi, yasakları delmeye olan hevesi, medeniyeti ve sistemleri erozyona uğratır, yıprandırır ve en sonunda tüm sistemler bozulmaya uğrar. İster inançlar üzerine kurulu olsun, ister kurallar üzerine inşa edilmiş olsun, insan er ya da geç kendine yasaklanan o şeyi denecektir.
İşin daha da kötü yanı, bunun acı sonuçlarını yine insanlar ödeyecektir. İnsanların kendi içlerinden gelen dürtüleri sebebiyle verdikleri kuralların bedelini yine kendileri ödemesi çok acı bir durum. Madem bedelini ödeyecek kadar kötü sonuçlanıyor, neden böyle bir dürtü var insanın içinde? Gerçekten de insan doğası kendi içinde son derece enteresan çelişkiler ve hırtlıklar barındırıyor. Sanki insan doğası kendi yaptığı şeyleri bozmak üzerine kurgulanmış bir yapı gibi.
Yorumlar
bence yasaklar irade meselesidir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız