Yüksek ahlak düzeyi derken, bugün kastedeceğimiz şey hepimizin de bildiği, yani yalan söylemeyen, bir şeyler çalmayan, başkasının elindekine göz dikmeyen bir insan modeli veya bunun gibi bir insan modeli. Bu çerçeve içinde yüksek ahlaklı bir insan nasıl olabilir veya böyle bir toplum nasıl ortaya çıkabilir bunun üzerine bir fikir söyleyeceğim. Aslında yüksek ahlaklı bir toplum genellikle belli başlı şartlar altında ortaya çıkabilir muhtemelen. Ve bu şartlar sağlanamazsa o yüksek ahlaklı toplumun ortaya çıkışından söz etmemiz pek de mümkün olmaz. Nedir bu şartlar? Bu şartlardan birincisi yüksek eğitim seviyesi.

Ama gerçekten yüksek eğitim seviyesi. Yani sadece üniversite eğitimi olarak düşünmeyin bunu. Bu öyle bir eğitim seviyesi ki, toplumun genelinin en az üniversite mezunu olması ve sadece bir kitabi veya entelektüel eğitim değil, aynı zamanda ahlaki bir eğitimden de geçirilmiş olması gerekir. Yani bir bireye gerçekten de iyi bir harcama yapılması gerekir. Yüksek ahlakı oluşturacak ikinci unsur ise yüksek refah seviyesi. Yani toplumun geneline yayılmış yüksek bir refah seviyesi iyi bir ahlakı oluşmasını sağlayacaktır. Bunlardan birisi bile eksik olursa muhtemelen o toplumda genel olarak yüksek ahlakın oluşmasından söz edemeyiz.

Eğer insanlar iyi bir refah seviyesinde yaşayamazlarsa bu sefer toplumda yaşanan eşitsizlik ahlakında bozulmasına sebep olacaktır. Buradaki eşitsizlikten kastettiğim ise maddi gelirler arasındaki uçurumun artması, sınıflar arasındaki uçurumun artması burada eğitim seviyesi de sadece iradeli insanlar için ahlak seviyesinin korunması söz konusu olacaktır. Bu ikisi birbirini tamamlar. Eğitim ve refah birbirini tamamlayacaktır.