Zamanı kullanmak ya da zamanı doğru kullanmak kavramı, hangi açıdan bakarsak bakalım, anlaması ilk başta biraz zor olabilir. Çünkü zaman bizim tutabileceğimiz veyahut da gözümüzle görebileceğimiz, bizim kontrolümüzde olan bir olgu değildir. Bizim kontrolümüzde olmadığı için de onu nasıl kullanacağımız hakkında aslında pek bir fikrimiz yoktur. Elimizi alamayız, tutamayız, göremeyiz. Sadece varlığını bilir ve kabul ederiz.

Ancak kontrolümüzde olmayan zamanı doğru kullanmak aslında tek bir zaman dilimi içinde yaptığımız işin sayısı ile doğru orantılı olacaktır. Aslında olayı şöyle düşünün, aynı anda birkaç şey birden yapamayız. Ama aynı anda birkaç şey birden yapamasak bile, gelecekteki planlarımıza yönelik bazı hamleleri de yaparak aslında tek bir zaman diliminde geleceğe yönelik bazı işler başarmış olabiliriz. Şöyle bir örnek vereyim size. Diyelim ki siz şu anda kendinize boş zamanlarınızı doğru değerlendirmek için bir yol arıyorsunuz. Ve bir yandan da gelecekte devletle işe girmek istiyorsunuz. Şimdi böyle bir durumda boş zamanlarınızı değerlendirmek için varsayalım ki sınav soruları çözmeye başladınız.

Bu aynı zamanda sizin gelecekteki planınız olan memuriyete katılabilmek için sınavı kazanmanıza da katkı sağlayacak bir harekettir. Yani siz tek bir zaman diliminde aslında 2-3 iş birden yapmış oldunuz. Böylece zamanı aslında. Önce geleceğe yönelik planımız ya da planlarımız olmalı ki, o geleceğe yönelik planlara şimdiden kendimizi hazırlayabilecek veya planlara kendimizi hazırlayabilecek ve şimdiki durumumuzu bize çıkarabilecek hamleyi bulup aynı anda yapabiliyoruz. Böylece aynı anda birkaç şey birden yapmış gibi olur ve zaman etkin kullanırız.