Kurulan sistemler, statikoloji yapılar, her zaman için kendi varlığını devam ettirmeye çalışır, değişimi direnmeye çalışır. Ve bu, eski ile yeni arasında, sonu gelmeyen bir çatışmanın her zaman var olmasına sebep olacaktır. Ve işin en dramatik yanı, çok acı olayların bazen yaşanması sonucunda da olsa, yeni olanın her zaman için eski olanı alt etmesidir. Bunun en önemli sebebi, eski olanın veya eskide kalmış olan insanların yaşlanması, hayatlarının son bulması, eskisi kadar güçlü ve hızlı olamamalarındır. Evet, tecrübe ve kaynaklar eskilerdedir. Ama onları kullanabilecek ömür, güç ya da hız onlarda değildir.

Bu yüzden, isteseler de istemeseler de, tüm bu yapı en sonunda yeni olanın eline geçecektir. Yeni olan bazen kaba kuvvetle, bazen güzellikle, bazen ise büyük bir sabırla eski olanın yok olmasını bekleyerek kendi hükmünü ilan eder. Zamanı gelmiş bir yenilik bu sebepten dolayı asla durdurulamaz. Zamanı gelmiş bir değişim bu sebepten dolayı asla durdurulamaz. İnsan ömrünün kısıtlı olmasından dolayı hiçbir statikü, hiçbir düzen, hiçbir yapı sonsuza kadar sürmeyecektir. Ve değişime asla direnemeyecektir. Yeni nesiller her zaman için eskinin yarattığı bütün hatalı yapıları yıkıp yerine kendilerininkini koyacaklardır.

Ve gün geldiğinde onların da yarattığı hatalı yapılar daha yeniler tarafından ortadan kaldırılacaktır. Ama bu sefer eskimiş olan yeniler yeni olanla mücadele edecektir. Ve bu düzen, bu süreç asla bitmeden sonuna kadar, belki de sonsuza kadar devam edecektir. Bu savaş asla bitmeyecektir. Yeni ile eski arasındaki savaş asla bitmeyecektir. Ve hep yeni olan kazanacaktır. Er ya da geç.