Herhangi bir konuyla saatlerce uğraşıyor olabiliriz. Örneğin, saatlerce bir kitap okuyabilirsiniz. Saatlerce herhangi bir konu hakkında çalışmaya lütabilirsiniz. Herhangi bir şeyde saatlerinizi harcayabilirsiniz. Ancak bu ne yazık ki sizin okunda gerçekten uğraştığınız anlamına gelmez. Bir insanın aslında gerçekten uğraştığı şey, o anda aklından neler geçirdiği ile ilgilidir. Odanın ne kadar verdiği ile ilgilidir. Örneğin, siz bir kitap okurken aklınız başka bir yerdeyse ve kafanızın içinde bir yerlerde siz başka bir şey düşünün. 

Okuduğunuz ya da çalıştığınız şey tam olarak odaklanmıyorsanız aslında siz. O an gerçekten de yapmaya çalıştığınız şeyle uğraşmıyorsunuz demektir. Ama siz bambaşka bir konuyla uğraşıyorsunuz demektir. İşte burada esas yaptığımız şeyin o an kafamızın içinde var olan şeyle olan alakasını görebiliriz.  Gerçekten bir şeyle uğraşmak, o an ne istediğimizle aslında son derece alakalı bir durumdur. Örneğin sizi ders çalışırken, o an gerçekten de ders çalışmayı istiyor musunuz? Kendinize bir sorun.

Veya o da herhangi bir işte çalışırken, o an gerçekten o işi yapmak istiyor musunuz? Kendinize bir sorun. İşte bu sorunun cevabıyla, sizin o an ne yapmak istediğiniz veya ne yaptığınız son derece ilgilidir. İnsan o an ne yapmak istiyorsa, genellikle aklı da orada olur. Ve genelde çalışmak istemediği için aslında gerçekten de çalışıyor, sayılmaz. Gerçekten verim alıyor, sayılmaz. Aslında insanlar hiçbir konuda, hiçbir işte şu anda tam potansiyelerini gösteremiyorlar. Pek çok insan için bu böyle. Bunun sebebi ise, aklının genellikle başka yerlerde veya başka şeyler de olmasıdır.