Kanlı uygulamalar yapmasa da; dışlanmışlığı, toplumun dışına atılmışlığı olmasa da, ölüm cezasının uygulandığı ülkelerin hepsinde cellâtlara görev düşüyor... Ama eskiden olduğu gibi "herkesçe malum" bir adam değil artık; çoğunun başka bir mesleği var. Ya da, her infaz için ayrı bir cellât görevlendiriliyor; yani, kimsenin bu işi uzun süre sürdürmesine izin verilmiyor. Bu kişiler, kapalı kapılar ardında, genellikle duvarları yüksek bir hapishane avlusunda, birkaç görevlinin önünde "icra-i sanat" eyleyerek adaletin verdiği hükmü yerine getiriyor. Ancak, cellâtların pek azı bu ağır görevin psikolojik etkisinden kurtulabiliyor. Pek çoğu da "bir insan öldürmenin” manevi etkisini alkol ile bastırmaya çalışıyor. Ama, yine de kurtuluşları yok; onlar hep "dünyanın en korkunç insanları" olarak hatırlanacaklar...
Devamına buradan ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Celladında böylesi... Devamını kaçırmayın derim ben
hemen tıkladım
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız