Otluk bir muharebesinin ardından kayıplara baktığımız zaman Ak Koyunlu ordusu neredeyse Mevlüt Sulu'nun yarısını kaybetmişti. Oysaki Osmanlı ordusunda durum sadece birkaç bin asker kaygıyla özetlenebilirdi. Buradan anlayabileceğimiz Osmanlı ordusunun çok büyük bir üstünlük kurmuş olmasıydı. İkinci Mehmed muharebenin ardından bir sürü fetihname yazdırarak bunları bölgedeki veya bölge dışındaki pek çok devlete yolladı. Böylece İkinci Mehmed ne kadar büyük bir güç olduğunu, Osmanlı ordusunun ne kadar güçlü olduğunu hem doğuya hem de batıya kanıtlamış oldu.

Bu muharebede Ak Koyunlular o kadar büyük bir sarsıntı yaşadılar ki sonrasında çökme sürecine girdiler. Ak Koyunlu tehditinin ortadan kalkması, Venedik ve Ak Koyunlu İttifakı'nın da etkili bir şekilde sona erememesine sebep oldu. Bunun anlamı ise, Osmanlı Devleti'nin artık Venedik tarafından hem doğudan hem de batıdan sarılamayacak olmasıydı. Yani Osmanlı Devleti, Venedik tarafının kendisine karşı yaptığı oyunu kırmış ve şimdi bütün gücünü tekrardan Venedik'e doğru yönlendirebilir hale gelmişti. Bu sebepten dolayı Osmanlı orduları tüm güçleriyle Arnavutluğa yöneldiler. Ancak işin en tuhaf yanı, Arnavutluğun en güçlü kalelerinden birisi olan İşkodra Kalesi yine zapt dilemedi. Osmanlı ordusu uzun asada Otlukbeli Muharebesi'nde ağır bir yenilgiye uğratabilmişti ama Arnavutluğu bir türlü zapt etmeyi başaramamıştı.