Osmanlı askerleri, Venedik kuvvetlerini kendi kalelerine doğru çekilmeye zorladı ve Venedik kalelerine karşı bir saldırıya geçmemeyi seçtiler. Meydanlarda ya da boş alanlarda bazı ufak çatışmalar dışında pek bir şey yaşanmadı. Kış mevsiminin gelmesiyle ise artık Osmanlı kuvvetleri ile Venedik arasında neredeyse hiçbir çatışma yaşanmadı. Osmanlı kuvvetleri Atina'ya çekildi, Venedikler ise kendi kalelerine. Osmanlı kuvvetlerinin Venedik kalelerini alacak kadar büyük bir gücü yoktu o anda.

Venedik askerleri ise artık Mora Yarımadası'ndan çıkıp gitmek istiyorlardı. Sonuç olarak 1465 yılına gelindiğinde artık Mora Yarımadası'nda iki taraf arasında da ateşkes görüşmeleri başlamıştı. Venedik'in ateşkes görüşmelerine başlaması, Macarlar'ın da bunu takip ederek ateşkes görüşmelerine başlamasına sebep oldu. Zaten ateşkes görüşmelerinin başlaması için ortada belli başlı önemli sebepler vardı. Bu sebeplerden Osmanlı Devleti açısından en önemlisi Fatih Sultan Mehmet'in gut hastalığının ağırlaşmasıydı. Bunun haricinde aralıksız devam eden seferler Oruz'a artık moral bozukluğuna sebep olmaya başlamış ve gerek Karaman gerekse Arnavutluk sınırında o durumlar iyice Osmanlı Devleti açısından gerilmeye başlamıştı. Venedik ve Macar Oruz'larında yaşanan yorgunluk bir de üstüne Haçlı Seferini başlatan Papa'nın 1464 yılında hayatını kaybetmesi zaten Haçlı birliğini de iyice gevşetmiş ve bir ateşkesi iyice yaklaştırmıştı.