Fransa sıkışık durumdayken buradan bir yer alalım, diye düşünen Jefferson, batıda ayağını sağlam basmak ve ayrılıkçıları da sindirmek istiyordu. Bunun için Fransa'daki elçileri Robert Livinston aracılığıyla Napolyon'dan, aşağı Mississippi havzasında küçük bir arazi talep ediyorlar ve karşılığında, 2 milyon dolar teklif ediyorlardı. O dönemde Washington ile Paris arasında kuryelerin ve gemilerin gelip gitmesi aylar sürüyordu. Bu olayda da bir süre haber çıkmadı. Jetferson sabırsızlandı ve bu kez James Monroe'yu Paris'e göndererek New Orleans ve Batı Florida için 10 milyon dolar önerdi. Ama Jefferson, aynı günlerde Napolyon'un Livinston'a tüm Louisiana'yı 15 milyon dolara teklif ettiğini bilmiyordu.
Sonuçta olay açıklığa kavuştu ve Napolyon'un teklifi kabul edildi. Kongre, her zaman olduğu gibi itiraz etti. İtirazın temeli yönetimin böyle bir yetkisinin olmadığı noktasındaydı. Ama böyle bir kelepir kaçar mıydı?... Sonuçta, Kongre razı edildi ve ABD, Kuzey Amerika'nın kalbi olan bu bölgeyi, dönüm başına yarım senti bile bulmayan komik bir rakam karşılığı alınca, tarihin en büyük gayrimenkul satışı gerçekleşmiş oldu.
1803 sonbaharında bir gün: Antlaşma 30 Nisan'da imzalandığı halde, Kongre ikna edilinceye kadar aylar geçtiği ve antlaşma ancak 20 Ekim'de onaylandığı için, devir töreni 30 Kasım'a sarkmıştı. Yer Mississippi kıyısındaki New Orleans. Arka planda selvi ağaçlarının arasında, süslü binalar. Ön planda şehir meydanı. Renkli üniformalar içerisinde Fransız askerleri, İspanyollar. Daha da süslü kreoller. Avcı ceketleri içerisinde öncüler. Siyahi köleler. Hatta kıtanın ilk sahibi Kızılderililer dahi vardı. Önce İspanyollar burasını Fransa'ya devredeceklerdi. Çünkü Napolyon'un 1800 yılında imzalattığı İldefenso Antlaşması'nın resmi gerekleri tamamlanmamıştı.
İspanyol temsilcileri Vali Manuel de Solcedo ile Marki de Casa Calvo, Louisiana'yı Fransız temsilcisi Vali Clement de Laussor'a devrettiler. O da ertesi gün bölgeyi Amerikan temsilcileri Charles Cole Clairborne ile General James Wilkinson'a devretme talimatı almıştı. Fakat nedense, bu ikinci tören, aradan tam üç hafta geçtikten sonra, 20 Aralık'ta yapıldı.
Yorumlar
İhtilal ve sonrası Fransa için zor geçti
ana karadaki sorunlar yeni dünya hayallerinden el çektirdi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız