Ayrıca, bazı bilim adamları ilkyazının Mezopotamya’da değil, yine su kontrollü devlet yapısı gösteren Çin’de ortaya çıktığını iddia ediyorlar. Efsaneye göre, yazıyı M.Ö. 4000'li yıllarda bulan kişi, mitolojide adı geçen "Güneş İmparatorunun saray memurlarından Cang... Bir çeşit piktogram olan bu yazıyı bulurken, Cang'ın kuşların gökyüzündeki hareketlerinden ve bazı sürüngenlerin davranışlarından esinlendiği ileri sürülüyor. Bir başka iddia da, ilkyazının bugünkü Hindistan ve Pakistan sınırına yakın bir yerde ortaya çıktığı yolunda... M.Ö. 4000 yıllarına ait olduğu tahmin edilen bu yazının taşlara çizilmiş bir örneği de bulunuyor. 400'e yakın işaretten oluşan bu piktogram yazısı da bugüne kadar çözümlenmiş değil...
Kuşkusuz ilk yazıyı kim buldu tartışmaları dün olduğu gibi bugün de sürecek... Uruk tabletleri ilkyazı örneği olarak belki zayıf bir iddia ama Mezopotamya karakterlerinin yazının tarihinde de ilk yeri aldığı da bir gerçek. Nitekim tüm diğer yazı karakterleri Uruk karakterlerindeki piktogramlardan çok daha sonra ortaya çıkıyor. En eski Mısır Hiyeroglifleri bile, Uruk tabletlerinden iki, ya da üç asır daha genç... Hint yazısının ortaya çıkışı ise M.Ö. yaklaşık 2500 yıllarında... Çin ideogramlarının görülmesi için de, Uruk tabletlerinin üzerinden tam 1000 yıl geçmesi gerekiyor. Bütün bu tarihsel öncelikten de öteye, Mezopotamya'nın yazı tarihi açısından önemi, piktogramla kalmayıp, bu grafik işlemeciliğini geliştirmesi ve en büyük hedef olan alfabeyi yaratması…
Londra Üniversitesi Ölü Diller Kürsüsü başkanı Profesör J. Hooker, insanın yazı konusunda dört temel yöntemi benimsediğini söylüyor; Piktogramlar, ideogramlar, heceye dayalı işaretler ve alfabe... J. Hooker'a göre, burada söz konusu olan bir hiyerarşi yada bir yöntemin diğer bir yönteme üstünlüğü değil, bu yöntemlerin tarihsel olarak bu sırayla doğmuş olmaları... Üstelik bazı toplumlarda iki yazı biçiminin aynı anda var olduğu sanılıyor. Nitekim Hititler, Babilliler'den ödünç aldıkları çivi yazısının (ideogram) yanı sıra, kendi orijinal piktografı sistemlerini de kullanıyorlardı. Öte yandan, birden fazla piktografı sistemi deneyenler de vardı. Orta Amerika'da M.Ö. 500 ile M.S. 1200 yıllan arasında büyük bir uygarlık kuran Mayalar, taşların üstüne kazıdıkları piktogramlarda ayrı, geyik derisi üzerine yazdıkları piktogramlarda ayrı sembollere yer veriyorlardı. Mezopotamya ve çevresi ise, tüm bu aşamaların açık bir biçim de görüldüğü ve son olarak alfabeye yine burada damga vurulduğu için, yazının gelişimi açısından en değerli laboratuar olarak kabul ediliyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız