Enrico Dandolo için, dünyanın merkezi Kudüs değil, İstanbul idi. Bu efsanevi şehir değerli kutsal emanetlerin bulunduğu yerdi. Olağanüstü bir fırsat yakalanmıştı. Haçlılar fazla zorlanmadan Enrico'nun teklifini kabul ettiler. Aralarında, bu işe karışmayıp ayrılanlar oldu. Ama bu durum, önemli bir etki yaratmadı. Bu arada Papa, Zara'nın zaptına son derece kızıp herkesi, aforoz etmişti. Fakat Haçlılar buna mecbur kaldıklarını söylüyorlardı. Papa yumuşadı ve Haçlıların aforozunu kaldırdı. Venediklileri ise affetmedi. Ancak Enrico buna aldırmadı bile. Kendini Bizans'ın 'imparator adayı' gören Aleksios Angelos, 25 Nisan 1203’te Zara'ya geldi ve Haçlılar tarafından 'İmparator' ilan edildi!
Donanma, Draç'a ve Korfu Adası'na uğradıktan sonra denize açılıp 24 Haziran 1203'te İstanbul önüne geldi. Haçlılar bu muhteşem şehri görünce çılgına döndüler. "İstanbul'u daha önce hiç görmeyenler, koca dünyada böylesine güzel bir yerin olabileceğini hiç tahmin etmemişlerdi. Tahtı gasp etmiş olan III. Aleksios onları yiyecek ve parayla def etmeye çalıştı. Ama Haçlılar imparatorluk tahtını hakiki varisine iade etmekte kararlıydılar. Surların yanına sokulan geminin güvertesinden genç prensi göstererek, 'İşte asıl efendiniz. Şimdi itaat ettiğiniz adamın imparator olmaya hakkı yok' diye haykırdıklarını" yazar.
Haçlılar önce Galata’da karaya çıkarak Haliç'e girişi kapayan zinciri parçaladılar ve gemilerini Haliç'e soktular. Aslında İmparator, Haçlıların gelişine karşı ciddi bir önlem almamıştı. Ancak Haçlılar Haliç surlarına hücum edince, askerlerle birlikte sivil halk da büyük bir gayret içinde şehri savundu. Ertesi gün imparator kaçtı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız