Bosna Kralı sığındığı kalesinde Osmanlı ordusuna karşı güvende gibiydi. Çünkü kale etrafı bataklıklarla çevrili bir konumdaydı ve bu onu güvende tutuyordu. Ancak Osmanlı ordusu bataklığı bir şekilde kurutmayı başarmıştı. O bataklığı kurutmayı başardığı için de en sonunda gelinen noktada kalenin alınması daha kolay bir noktaya geldi. Ve Osmanlı askerleri kaleye doğru saldırıya geçecekti. Artık beklenen tek şey buydu. Ancak kale içinde içeriden bir çözülmeye de başlamıştı.
Osmanlı ordusu, Osmanlı kralı ve Osmanlı ordusu'nun canlılarının bağışlanması karşılığında, kaledeki bahâli ve kral, artık daha fazla dayanamayacaklarını anladıklarında Osmanlı ordusuna canlılarının bağışlanması karşılığında kaleyi teslim ettiler. Karalın bulunduğu kale düştükten ve karalın esir alındıktan sonra Osmanlı ordusu hemen yakınındaki başka bir kaleye yöneldi. Çünkü bu kalede de kralın kardeşi vardı. Kralın esir alındığını öğrenen kralın kardeşi de canlarına dokunulmaması kaydıyla teslim olmayı kabul ettiler. Ardında hem Bosna kralı hem de Bosna kralının kardeşi esir alınmış bir şekilde Fatih Sultan Mehmet'in yanına götürüldü. Bu sırada da Fatih Sultan Mehmet, Bosna'daki başka bir kalenin alınmasıyla uğraşıyordu. Fatih Sultan Mehmet, kralı ve onun kardeşini almak istediği kaleye gösterdiğinde bu kale de kendiliğinden teslim oldu ve böylece Bosna'da aslında bir şekilde düşmüş oldu da diyebilirdik.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız