Osmanlı Devleti Moldovya'daki sorunun çözümü için büyük bir ordu göndermiştir. Geçerli kaynaklara baktığımız zaman ise bu ordunun büyüklüğünün 30.000 ila 50.000 civarında olduğunu görebiliriz. Batılı kaynakların dediği 60.000 ila 120.000 arası olan rakam ise son derece abartılı bir konumdadır. Ancak bu büyük ordunun başına getirilen Hadım Süleyman Paşa ise hemen konunun öncesinde başka bir sorunla ilgilendiği için ne dinlenmiş bir vaziyette ne de gerekli hazırlıklarını yapacak bir şekilde vaktinin olmamasından dolayı ordunun başına bu şekilde geçmiştir.

Bu şekilde orduyu hızla toparlayıp düşman üzerine yürümeye başlamıştır. Bu durum ise Osmanlı Devleti açısından kötü bir yenilginin de başlangıcı olacaktı. Osmanlı Ordusu'nun durumu bu şekildeyken Moldovya Prensliğinin ordusu ise daha farklı bir yapıdaydı. Moldovya Prensi, Müslümanlarla Osmanlı Devleti ile savaştığı için batıdan yardım talep etmişti. Ancak batıdan gelen yardım, papada, macarlılardan, lehlerden gelen yardım beklediğinden çok daha az olmuştu. Bu sebepten dolayı daha çok orduya gönüllü katılımlardan alarak ve elinden geldiğince de dışarıdan gelen birlikleri iyi yapılandırarak toplamda 40.000 kişilik bir orduya ulaşmayı başarmıştı. Ancak bu ortada büyük bir kısmı gönüllü katılımdan oluşuyordu ve herkes ne silah bulabildiyse onu bulup gelmişti, dışarıdan gelen profesyonel ordunun haricinde kalanlar. Yani Moldovya Ordusu'nun durumu da çok iyi sayılmazdı.