Onlar ki zatı şahane lerinin yeryüzünde ki mutlak vekilleri dir, onlara nasip olur mu develeri hamutlarıyla götürmek ya da günü müzün revaç bulan tabiriyle, hortumlamak? Onlar da elbet “mutlak vekil” olma hasebiyle her tür mal ve mülke el koyma hakkına, hem de zatı şahaneleri adına el koyma hakkına sahiptirler. Amma velâkin, zatı şahanelerinin bilgisi dışında gerçekleştirdikleri bu tür ey lemlerin açığa çıkması sonucunda, “kafalarının koparıl ması” olasılığı da bir hayli yüksektir!
Kafaların koparılması der ken, sanılmasın ki kastımız, sad razam kafalarının bedenlerinden kılıç darbesiyle ayrılmasıdır. Ha yır, rüşvet ve irtikâp suçlarından hiçbir sadrazamın kafası, bu an lamda koparılmamıştır. Koparı lan, günümüzdeki anlamından mülhem, sadrazamın can yonga sı olan mal varlığıdır.
Padişah, kendisinden izin al madan tebaasından çalan sadra zamına, sadakatinden dolayı bir noktaya kadar tahammül eder, zurnanın zırt dediği yere varıldı ğında ise gazaba gelip elinde ne var ne yok alır, sudan çıkmış balık misali, onu bir kenara koyuverir. Ama padişahına ihanet et mediği müddetçe, ölüm bekle mez sadrazamın sonunu. Hele rüşvet ve irtikâptan asla...
Yorumlar
O yan cepler mahvetti bizi
Osmanlı maliyesinin çöküşü hızlanıyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız