Yağma kararının çıkması üzerine Osmanlı ordusu için de şenlik başladı ve Osmanlı ordusunun top atışları artık gece de yapılmaya başlandı. Konstantinopolis derindeki baskı hiç olmadığı kadar artmış artık surları da açılan gedikleri kapatmak neredeyse imkansız hale gelmişti. 28 Mayıs gecesi surlarda açılan bir gediği hücum bile başlamıştı tabi bu hücum sonrasında geri püskürtüldü. Bizans da ise durum gerçekten kötüydü. Bütün insanlar Ayasofya'ya yönlendiriliyor ve ayinlerle moralleri yüksek tutulmaya çalışıyordu.

Ayrıca surlardaki mazgalara yerleştirilmesi için getirilen yedi araba kalkan hamallar parasını alamadığı için yerleştirilememişti bile. Böyle bir durumda bile insanlar parayı düşünüyordu ya da moralman çökmemeye çalışıyorlardı. Durum gerçekten de çok kötüydü. 28 Mayıs'tan sonraki gün Bizans askerleri surda açılan gediğin en azından Osmanlı ordusu tarafından kullanılmaması amacıyla bazı çalışmalar yapmaya başladılar. Tabi bu yeterli değildi. Çünkü 29 Mayıs'ta yani Bizans askerlerinin çalıştığı o gün Osmanlı ordusu son ve genel bir hücuma başlayacaktı. Bu hücumda ise Fatih Sultan Mehmet orduyu üç şekilde ayırmıştı. Bu üç grup ise birincisi Hristiyanlardan oluşuyordu. İkincisi Osmanlı Müslüman köylülerden oluşuyordu. Üçüncü grup ise yeni çerilerden ve profesyonel askerlerden oluşuyordu. Kayıtları göre her grup ise 50 bin kişiydi.