Fatih Sultan Mehmed Vlad'ın söylediği yalanlardan haberdar olduktan sonra bir paşasına yanına askerlerini almasını, Vlad'la buluşmasını ve onu pusuya düşürerek yakalayıp İstanbul'a getirmesini ister. Ancak Vlad da bu pusudan haberdar olur ve kendisine gelen paşaya karşı kendi bir pusu kurarak onu ve yanındaki tüm adamlarını öldürür. Ardından çevre topraklara saldıran Vlad, buralarda büyük katliamlar yapar. 23.000 kadar Müslümanı katleden Vlad, bölgede yaşayan Hristiyanları ise kendi topraklarına alır.

Bölgeyi insansızlaştırır. Böylece Osmanlı ordusu geleceği zaman yapılabilecek tüm destekleri de şimdiden kesmiş olur. Paşasının öldürüldüğünü duyan 2. Mehmet, derhal daha yetkili bir devlet görevlisini, bir sadrazamı, 18.000 kişilik bir orduyla birlikte Vlad'ın üzerine gönderir. Ancak enteresan bir gelişme daha olur. Vlad, bu büyük denebilecek orduyu da, yani kendisi açısından büyük denebilecek orduyu da bozguna uğratmayı başarıyor. Bu olayın ilerisiyse Avrupa'da yankı bulması ve tüm Avrupa'nın Vlad'a destek vererek yeni bir haçlı seferinin başlama ihtimalinin doğmasıydı. İşte bu ihtimalle öngören Fatih Sultan Mehmet, o sırada Korint'te kuşatmadadır ve kuşatmayı kaldırarak ordusuyla birlikte Vlad'ın üzerine doğru harekete geçer. Bu olay daha fazla büyürse Osmanlı devleti açısından büyük bir probleme dönüşecektir.