Osmanlı Devleti ve Venedik arasında 16 yıl süren savaşın ardından en sonunda barış anlaşması imzalanmış. Savaşı kaybeden taraf Venedik olurken savaşı kazanan taraf ise Osmanlı Devleti olmuştu. Tabi burada yapılan barış anlaşması sıradan bir barış anlaşması değildi. Bu barış anlaşmasının anlamı ve Osmanlı Devleti'nin her şeye rağmen kazandığı zafer, Osmanlı Devleti'nin hem doğusunda Akkoyunluları yani Timur'un ardılığı olan devleti yendiği, hem de batısında Haçlı İttifakı'nı yendiği ve bu zaferleri kazanırken, Venedik'in Ege'de mutlak üstünlüğünü ve Kırım'da toprak kazanımını sağlayabilen bir zafer kazanmıştı.

Osmanlı Devleti bu savaş boyunca hiçbir alanda kaybetmemiş, her alanda üstün çıkmıştı ve artık bilinen dünyanın en güçlü devleti olduğunu tüm krallıklara göstermişti. Osmanlı Devleti artık yeni süper güç haline gelmişti. 1479 yılında Venedik ile yapılan barış anlaşması, Osmanlı Devleti açısından bir durup da nefeslenme anlamına gelmiyordu tabi ki. Venedik'in yenilgisi Adriatik Denizi'ni tamamen Osmanlı hakimiyetine sokmuştu. Adriatik Denizi'nin ardında ise İtalya, İtalya'da Roma, Roma'da Vatikan yani Haçlıların, Hristiyanlığın kalbi vardı. Fatih Sultan Mehmet'in vizyonunda batıya daha da ilerlemek vardı. Venedik'in batısında ise İtalya vardı. İtalya'da ise Papa, yani Hristiyanların manevi merkezi vardı, Roma vardı. İşte Fatih, tüm Haçlıları belki de yok etmek adına Roma'yı almak istiyordu. Ancak bunu yapmak öyle kolay değildi. Yine de Fatih'in durmaya niyeti yoktu. Bir sonraki hedef bu yüzden İtalya olacaktı.