'Soğuk Savaş' şartlarında, 1952 yılında Sovyet tehdidine karşı Erzurum'da yapılan NATO manevraları sırasında Türkiye'ye gelen General Ridgway, Nene Hatun'u Erzurum'da ordu tarafından kendisine tahsis edilen evinde ziyaret etti ve 'yeni bir savaş olduğunda' Nene Hatun'a, bu savaşa katılıp katılmayacağını sordu.
Artık feri yavaş yavaş sönmeye yüz tutmuş gözlerinde bir an Aziziye Savunması'nın anıları beliren 95 yaşındaki Nene Hatun, kararlı bir şekilde, "Tabii giderim" diye yanıtladı NATO Başkomutanını. Bu yanıt üzerine heyecanlanan General Ridgway, yanındaki gazetecilere şunları söyleyecekti:
"Aziziye mucizesinin sırlarını Nene'nin sözünden ve yüzündeki çizgilerden öğrendim. Nene efsane değil, bir hakikattir."
Yine 1952 yılında, Aziziye Şehitleri'ni anmak için yapılan törende kendisiyle görüşen gazetecilere Nene Hatun şunları anlatacaktı:
"Muharebe gürültüleriyle uyandık. Kocam baltasını kaptığı gibi dışarı fırladı. Az sonra dönerek, 'Nene, Rus tabyalara girmiş. Sen çocuğumuza bak, arkamdan gelme. Biz Rus'u durdururuz. Eğer durduramazsak, düşman şehre girerse siz kendinizi boğun' diyerek gitti. Biz 15 gün önce Pasinler'in Çepelli Köyü'nden köyümüzün Ruslar tarafından istilasına tahammül edemediğimizden dolayı Erzurum'a gelmiştik. Bütün memleketin boşaldığı, herkesin Rus'a karşı koymaya, vatanı kurtarmaya gittiği bugün, ben nasıl evde kalabilirdim? Ufak yavrumu öpüp, Allah'a emanet ederek evde bulunan satırı aldım ve sel gibi akan kalabalığa karışarak tabyaya doğru koşmaya başladım..."
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız