Verona, İtalya’nın Veneto bölgesindeki Adige Nehri üzerinde bulunan küçük bir şehir. Kuzey İtalya’nın en dikkat çekici yerleri arasına giren bu şehir, daha çok Shakespeare'in Romeo ve Juliet eserinin geçtiği yer olarak biliniyor. Bu yüzden sokaklarında ölümsüz aşkın izlerini aradığımız romantik bir kent olmaktan başka çaresi kalmıyor.
VERONA ARENASI
Verona’nın en önemli yapıları arasında sayılan Verona Arenası, Antik Roma döneminden kalma bir amfitiyatro. Bugün hala kullanılan amfitiyatroda opera, bale gösterisi ve konser gibi pek çok etkinlik düzenleniyor. Pink Floyd, Måneskin, Björk, Muse, Leonard Cohen ve Whitney Houston gibi birçok ünlü isim ve grup da bu mekanda sahne almış. Ayrıca arena her yaz Verona Arenası Festivali isimli bir opera festivaline de ev sahipliği yapıyor.
SAN ZENO BAZİLİKASI
Aziz San Zeno için yapılan bu bazilika, Romanesk mimarinin güzel bir örneği. Farklı dönemlerde tamir edilen ve genişletilen bazilika, gül penceresi ve cephe desenleriyle dikkat çekici.
JULIET’İN EVİ
Juliet’in Evi, kurgunun gerçekliğe taştığı mekanlardan. Verona’nın sembolü haline gelen bu evin Shakespeare'e Romeo ve Juliet’in hikayesini yazarken ilham kaynağı olduğu söyleniyor. Geçmişi 13. yüzyıla kadar uzanan ev, her yıl pek çok ziyaretçiyi kendine çekiyor. Hikayedeki meşhur balkon ise eve 20. yüzyılda eklenmiş.
Evin avlusunda Juliet’in bir heykeli bulunuyor. İçinde de Rönesans dönemi kostümleri ile Franco Zeffirelli’nin yönettiği Romeo ve Juliet (1968) filminde kullanılan yatağın kendisini görmek mümkün. Evin avluya açılan duvarları ise ziyaretçiler tarafından aşk mektupları, biletler, karalamalar ve sakız parçaları ile kaplanmış. 2019’da Verona belediye meclisi duvarların temizlenmesini sağlamış ve duvarlara zarar verilmesini yasaklamış.
GIUSTİ BAHÇESİ
16.yüzyılda inşa edilen Giusti Sarayı’na ait Giusti Bahçesi, Rönesans çevre düzenlemesinin en etkileyici örneklerinden biri olarak kabul edilir. 1591’de halka açılan bahçe; geometrik yapısı, özenle düzenlenmiş bitkileri ve heykelleriyle ilgi çekicidir.
Bahçede çitlerden yapılmış küçük bir labirent bulunur. Yerel bir efsaneye göre bu labirentte birbirini bulmayı başaran aşıklar bir daha hiç ayrılmaz.
GARDA GÖLÜ
Verona’nın oldukça yakınında bulunan Garda Gölü, İtalya’nın en büyük gölü. Son buzul çağında buzulların hareketi sonucunda oluşmuş. Çevresi zengin bir bitki örtüsüyle kaplı gölün üzerinde küçüklü büyüklü birçok ada yer alıyor. “Isola del Garda” isimli ada ise bu adaların en büyüğü.
Garda Gölü, tatil için sıklıkla tercih edilen noktalardan. Ekonomisini turizm üzerine kuran bölgede özellikle su sporlarına düşkün olanları memnun edecek pek çok aktiviteye katılmak mümkün.
CASTELVECCHIO
Castelvecchio, soylu Scaliger ailesine mensup II. Cangrande tarafından 1350’lerde yaptırılan tarihi bir kale. Napolyon Savaşları ile II. Dünya Savaşı’nda ciddi hasar alan kale, mimar Carlo Scarpa sayesinde modern dokunuşlar eklenerek aslına uygun bir biçimde yenilenmiş.
Bugün kale, Castelvecchio Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede heykel, resim, seramik, mücevher ve silah gibi birçok sanat eseri ve nesne sergileniyor. Sergide bulunan heykeller aracılığıyla Verona heykelciliğinde Romanesk tarzdan erken dönem Rönesans üslubuna geçişi gözlemleyebiliyorsunuz.
VERONA KATEDRALİ
1187’de yapılan Verona Katedrali, Romanesk tarza göre tasarlanmış ancak sonrasında yapılan değişiklikler nedeniyle Gotik mimariden de izler taşıyor. Katedrali çevreleyen alanda bir müze, kütüphane ve saat kulesi bulunuyor. Katedralin içi ise fresk, resim ve şapelleriyle oldukça etkileyici.
Kaynak: 1
Yorumlar
AŞK GİBİ BİR ŞEHİR YANİ
Adını ilk kez duydum ama çok güzel bir şehirmiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız