Ödünç alınan kitabın geri getirilmemesi deseydim sizin de gözünüz seyirir miydi? Yoksa bu bana özel bir durum mu?
Kitaplarım konusunda çok hassasımdır. Biraz koleksiyoncuyumdur da aynı zamanda. Ödünç kitap alıp okumaktan pek haz etmem. Okuduğum kitap kitaplığımda bulunsun isterim. Çünkü bazen dönüp dönüp bir satırını, bir sayfasını açıp okumak gelir içimden. Bir de unutkan bir insan olduğum için, hatırlamam gereken bir bölümünü açıp bakmadan hatırlayamam.
Dönem dönem yazarların kendisine kafamı takarım. Mesela bir ara Stefan Zweig koleksiyonu yapmaya karar vermiştim. Bir kitabını okuduktan sonra tüm kitaplarını alıp okumuştum. Zweig'e özel bir durum değil tabi bu, ben okuduğum yazarlara, şairlere karşı hep böyleyimdir. Dedim ya biraz koleksiyoncu bir yapım var.
Ödünç kitap vermekten de hoşlanmam ama vermişsem de geri gelene kadar onu unutamam. Gece yatarken onu düşünürüm, ne zaman görüşsek geri versin diye gözünün içine bakarım arkadaşımın. 'Ver artık' diyemem ama içim gider. Hala kitabımı geri getirmeyen insanlar var, onlar benim sinirimi hayli bozuyor.
Bir de kitabımı aldığı gibi geri getirmeyenler var ki onlara karşı sakinliğimi koruyamıyorum. Kitap ayracı diye bir şey üretmişler yahu, bihaber misin bu durumdan da kitabımın sayfasını kıvırıyorsun? Ay düşündükçe gözüm seyirmeye başladı. Bir de kitabın ön kapağını arka kapağına doğru kıvırarak tutanlar var, onlara "SENİN AMACIN NE?" diye haykırmak istiyorum. Yapmayın. Yapmayın canlarıım, yapmayın...
Bir diğer yandan ikinci el kitaplara bayılırım, altı çizili sayfaların hikayelerini keşfetmeye... Hele üzerine notlar alınmışsa veya içinden not, fotoğraf çıkarsa. Ah kalbim...
Şimdi bundan niye mi bahsettim? Bugün Dünya Kitap Günü'ymüş. Kutlu olsun mudur? Olsundur!
Yorumlar
Siz de benim gibi misiniz?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız