Bir zamanlar Galata Kulesi ve Kız Kulesi arasında sürüp giden inanılmaz bir aşk vardı. Ancak bu iki kule arasındaki aşkı olanaksız hale getiren bir engel vardır. O da İstanbul Boğazı. Birgün Hezarfen Ahmet Çelebi Galata Kulesi’ne çıkar. Yapmak istediği ise Avrupa yakasından Anadolu yakasına gitmekti. Ama bunu uçarak yapmaktı. O dönem için bu imkansız gibi bir şey. Ancak Ahmet Çelebi hikayeye göre Galata Kulesi’ne çıktığı anda Kule ile konuşmaya başlar. Galata Kulesi Ahmet Çelebi’ye Kız Kulesi’ne duyduğu aşktan bahseder. Bunun üzerine Galata Kulesi Ahmet Çelebi’den Kız Kulesi’ne yazdığı mektupları yanına almasını ister. Ahmet Çelebi ise kendisinden istenileni yapar. Ahmet Çelebi imkansızı başarır ve uçmaya başlar hem de bunu mektuplarla başarır. Çelebi mektupları salacak Sahili’ne bırakır ve mektuplar havada süzülmeye başlar. Süzülen mektuplar rüzgarın yardımıyla Kız Kulesi’ne ulaşır. Kız Kulesi Galata Kulesi’ne duyduğu aşkın karşılıksız olmadığını anlayınca eskisinden daha da güzel bir hale gelir. Galata Kulesi bunu fark eder. Ettiğinde ise Galata Kulesi’de aşkının karşılıksız olmadığını anlar. Hikayeye göre Galata Kulesi ve Kız Kulesi birbirlerine kavuşamasalar da bakışarak yüzyıllarca aşık kalırlar. Onların bu aşkı ise İstanbul’un en güzel manzarasını oluşturur.
Bu hikaye yüzünden Galata Kulesi’nin aşıkları birleştirdiğine inanılır. Hatta Galata Kulesi’ne ilk defa çıkan bir kadın ve bir erkek birlikte çıkarlarsa evleneceklerine bile inanılır. Ama çiftlerin kaderinde kavuşamamak var ise Galata Kulesi’nin çiftlerin çıkmasında bir şekilde engel olacağına inanılır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız