Ben çocukken çok inatçıymışım. Sanırım hala biraz öyle olabilirim. Daha dürüst davranıyorum ve itiraf ediyorum ben hala çok inatçıyım. Size en basit örneğini anlatıyorum.
Bir konuda anneciğimi kızdırmışım, annemde ufacık elime vurur gibi yapmış. Ben de ona aynısını yapmışım. O bu defa çok hafif elime vurmuş, ben de ona geri vurmuşum. Bu ölçü aratarak ilerlemiş bir süre. Ben geri anneme vurdukça, annem inat etmeyeyim diye vurma ölçüsünü her seferinde arttırmış.
Ama inatçıyım tabii vazgeçer miyim? Hayır. Ben de karşılık vermeye devam etmişim. Annem en son elime gerçekten bir tane vurmuş. Anlattığına göre parmaklarının izinin çıkacağı boyuttaymış. Canım yanmış benim de. Gidip bir süre ağlamışım.
Canımın acısı geçip, ağlamam bitince annemin yanına geri dönmüşüm. Annemin eline gidip dokunmuşum. Bakın bendeki inada bakın, canım yanmış, ağlamışım ama inadımdan da vazgeçmemişim. En son ben vurmuşum yani.
Siz benim kadar inat olmayın, hiç hoş değil. Ben de kendimi törpülemeye çalışıyorum...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız