Küçük Prens kitabı için çocuk masalı deyip geçemeyiz. İçinde gerçekten öyle güzel şeyler var ve öylesine dolu dolu bir kitap ki o. Kesinlikle çocuklardan çok büyükler okumalılar bence. Mesela çok sevdiğim bir alıntı yapayım size:
“Asteroid B-612 1909’da bir Türk gökbilimcisi tarafından gözlenmiş. Bu konudaki raporu Uluslararası Gökbilimciler Kurultayı’na sunmuş. Ama başında fes, ayağında şalvar var diye sözüne kulak asan olmamış. Büyükler böyledir işte.”
Bu söz için yaptığım içerikte şunları söylemiştim:
“Önyargılıdır bazıları. Dış görünüşü önemserler. Kitapları, insanları, her şeyi kapağına göre yargılarlar, içini incelemezler bile.”
Oysa ben en çok içini severim her şeyin. Kitapların, müziklerin, dergilerin, defterlerin… İçine göre dışına karar veririm. Şimdi siz sırf kapağı güzel diye hiç sevmeyeceğiniz bir kitabı alıp okuyabilir misiniz?
Dış görünüş bir yere kadar. Gerçekten yıllar geçtikçe elinizde kalan sadece iç güzelliğidir, her şeyin. Yine kitaptan örnekleyelim. Seneler sonra çok güzel kapağı olan o kitabın kapağı aklınızda yer etmez. Ama içi çok güzel o kitabı, bir sözünü mutlaka hatırlarsınız. Hatta o içi çok güzel olan kitabın, çok çirkin bir kapağı olsun, onu bile hatırlarsınız.
Şekilci olmaktan vazgeçmeliyiz.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız