Önceden benim yükseklik korkum vardı. Balkondan, pencereden aşağı bakamazdım. Elim, ayağım titrerdi hemen. Ama uçağa binmeye falan korkmazdım. Özellikle boydan boya cam olan yerlerde, dışarı doğru açılan camları açarken içim bir hoş olurdu. Baş dönmesi, kalp çarpıntısı ve kapanış…
Bununla baş etmem gerektiğini, korkumla yüzleşmem gerektiğine karar verdim. Nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu ama en azından kararlıydım. Bu bile adımdı benim için.
Aslına bakarsanız özel bir şey yapmadım. Ama hayatıma etki etmesine izin vermedim. Yükseklik korkum var ben yapamam demedim, her şeyi yaptım. Nasıl mı? Çalıştığım yerlerde yukarılara tırmanarak ürün de indirdim. Ki burada kıyafetten bahsetmiyorum. Bebek firmasında çalışırken baya güvenliksiz şekilde, yukarılara örümcek gibi tırmanır; koskoca ağır bebek arabaları, beşikler, park yataklar indirirdim.
Korkumun geçmesin de en büyük etki Almanya’da abimlerin beni lunaparka götürmesi oldu bence. Lunaparktaki o devasa aletlere bindim. Devasa derken şaka yapmıyorum. Hız treni ve onun sanırım çarpı beş katı hızlı ve yüksekliğinde bir trene bindim. “Sky Scream”di adı. Her şey 45 saniyede olup bitiyordu ama müthiş bir heyecandı. Ödüm kopmuştu binene kadar. Ama eğlenceden olacak değildim, tüm cesaretimle bindim. İyi ki binmişim çok eğlenmiştim.
Sözün özü şu ki korkularınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Hayatınıza etki etmesin, siz ona etki edin!
Yorumlar
Korkularınızdan kurtulun!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız