Vampir yarasalar, insanları en çok korkutan hayvanların başında geliyor... İnanış biçiminde olmasa da, onların fiziksel olarak zararlı yaratıklar olduğunu düşünen en önemli kesim ise köylüler... Bu tip yarasaların çiftlik hayvanlarına dadanmasından çok şikayetçiler... 18. yüzyılın en büyük bilim adamlarından Lazzaro Spallanzani tarafından yapıldı. Spallanzani, fiziğe, kimyaya, jeolojiye ve volkanolojiye önemli katkılarda bulunmuş bir bilim adamıydı. Biyoloji alanında ise uzuvlar, kan dolaşımı, sindirim, üreme ve solunumla ilgili bilgilere çok daha yenilerini ekledi...
64 yaşındaki Spallanzani, 1793'te döneminin en büyük bilimadamıyken yarasaların uçarken gözleri kapalı ya da gözleri çıkarılmış olsa bile önlerine çıkan nesnelere çarpmadıklarını buldu. Bir dizi deneyden sonra, gözün yerini bilinen diğer duyulardan hiçbirinin almadığı ortaya çıktı. Yarasalar gözün yerine bizim bilmediğimiz başka bir organı ya da bir duyuyu kullanıyordu. Bu buluşlar yayınlandı. Sonra, 1793-94 kışında, Louis Jurine adlı Cenevreli bir cerrah, yarasaların kulakları çıkarıldığında, kör olsa da olmasa da hayvanın tamamen savunmasız hale geldiğini söyledi. İlk başta, Spallanzani, Jurine'in çalışmasına şüpheyle yaklaştı. Ancak daha sonra onun sonuçlarını kendisi de doğruladı. Jurine haklıydı; yarasalar kulaklarıyla görüyordu. Buluşlarını hiçbir zaman yayınlamadı. Ama ölene kadar geçen 5 yıllık sürede ardı ardına deneyler yaptı. Tüm bu deneyler ana gerçeği daha da doğruladı ve geliştirdi.
Spallanzani'nin bulgularını neden yayınlamadığı bilinmiyor. Ancak, onun gibi politik bir bilimadamının ilk başta ortaya attığı "yeni bir organ ya da duyu" ile, sonradan ortaya çıkan "kulak" arasındaki farkı anladığına emin olabiliriz... İlki ancak bir "gizem", ikincisi ise bir "anormallik"ti. Gizemler en fazla daha fazla gizem yaratırken, anormallikler ise alay konusu olma riski yaratıyordu. Bilimadamı, profesyonel güvenilirliğini böylesine havada bir konuyu ilerletmek için tehlikeye atmak yerine, daha sağlam işler yapmayı tercih etmiş olabilirdi.
Gerçekten de, ölümünden sonra Spallanzani'nin yaptığı deneylerin raporları bulundu ve alay konusu oldu. Hatta bir meslektaşı, "Peki, o zaman yarasalar gözleriyle mi duyuyorlar?" diye dalga bile geçti... Sonraki 140 yıl boyunca, profesyonel zooloji, karanlıkta uçan yarasaların çevrelerini gelişmiş dokunma duyusuyla algıladıklarına inandı. Arizona'nın Chiricahua Dağları'nda yaşayan "Plecotus townsendii", "gölgesinden daha hızlı su içen hayvan" olarak tanınıyor. Bu yarasa türü, kısa ama geniş kanatları sayesinde dakikalarca suyun üzerinde gezinip avını kovalayabiliyor...
Yorumlar
Vay be!
Cadılar Bayramı'nın vazgeçilmezi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız