Havuç, yokluğu gece körlüğü hastalığına (ışıktaki değişikliğe gözün çok zor uyum sağlaması) neden olan, A vitamini açısından zengindir. Gözün retina tabakası çubuk ve koni adı verilen ışığa duyarlı hücrelerden oluşur. Koniler ayrıntıları ve renkleri algılar fakat bu fonksiyon için çok fazla ışığa ihtiyaç duyar ("yavaş" bir film emülsiyonu gibi). Çubukların tek ayırt edebildiği şey renklerdir, fakat daha az ışığa ihtiyaç duyarlar ("hızlı" film emülsiyonu gibi), bu yüzden gece görüşü için kullanılırlar. Bu hücreler, temel bileşeni A vitamini olan ve rodopsin adı verilen ışığa duyarlı bir kimyasal madde içerir.
Gece körlüğü tedavisinin en kolay yolu daha çok A vitamini almaktır, bu vitamin de en çok karotende bulunur. Havuç karoten içerir fakat kayısı, ıspanak ve yabanmersini gibi koyu yapraklı sebzeler bu açıdan daha zengindir. Fakat gece görüşü bozukluğunu iyileştirmekle normal gece görüşünü daha iyi hale getirmek çok farklı şeylerdir. Daha çok havuç yemek karanlıkta daha iyi görmenizi sağlamaz (uzun vadede tek yapabildiği, ten renginizi turuncu hale getirmek olacaktır).
İkinci Dünya Savaşı sırasında Filo Kaptanı John Cunningham'a (1917-2002) "Kedi gözlü Cunningham" lakabı takılmıştır. Onun 604 nolu filosu geceleyin faaliyet gösteriyordu. Britanya hükümeti, onun çok havuç yediği için gece görebildiği söylentilerinin yayılmasını teşvik etmiştir. Bu söylenti, kaptanın yeni geliştirilmiş, çok gizli hava radar sisteminin denemelerini yaptığını gizlemek için kasten uydurulmuştu. Bunu Almanların yutmuş olması pek muhtemel görünmese de bir nesil İngiliz çocuklarının, savaş yıllarında sürekli tedarik edilebilen tek sebzeyi yemeleri için ikna edilmelerine yardımcı olmuştur.
Bir süre sonra hükümet bu havuç propagandası olayını abartmaya başladı. Havuçlar "Güzel Britanya toprağından çıkarılan parlak hazineler" haline geldi. 1941'den kalma bir Havuç Tartı tarifinde bulunan "kayısı tartını hatırlatır fakat kendine has bir lezzeti vardır" lafı da kimseyi kandırmaya yetmedi. Havuç reçeli ve marmelatı kendine Britanya kahvaltılarında bir yer edinemedi. Buna karşılık Portekizliler havuç reçeline çok düşkündür. Portekizlilerin bu düşkünlüğü, 2002'de Avrupa Birliği'nde havucun meyve olarak tanımlanmasına sebep oldu.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız