16, yüzyıl İngilteresinde VIII. Henry ve sonradan Kraliçe I. Elizabeth zamanında halka büyük zevk veren, güzel şovlar yapıldı. Asma, araba ile sürükleme, ya da kılıç ile kafa uçurma (genelde kral ailesi için kullanılan bir metot) gibi idamların hepsine halk davet ediliyordu. Daha sonra ise, öldürülenlerin başlan kazıklara geçirilerek, idam anını kaçıranların eğlenmesini sağlamak için Londra Köprüsü'nde sergileniyordu. Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk günlerinde de linçlere, adam asmalara ve suçluyu bir direğe bağlayıp yakmalara çok sık rastlandı.
Ancak, bir tören şeklinde yapılan halka açık idamlar giderek azaldı. Günümüzde birçok gelişmiş ülke, idam cezasını yasalarından çıkarmış bulunuyor. Halen bu uygulamayı sürdüren ülkelerde ise, büyük suçları cezalandırma adına verilen ölüm cezası çeşitleri bir elin parmak sayısını geçmiyor. Bunların en başında da "asarak" idam etme geliyor. Onu izleyen çağdaş yöntemler ise şunlar: "Elektrikli sandalye", "gaz odası", "enjeksiyonla zehirleme", "kılıçla kafa kesme" ve "kurşuna dizme".
İlk üç yöntem Amerika Birleşik Devletleri'nin eyaletlerinde tercihle kullanılırken; kılıçla kafa kesme, özellikle Suudi Arabistan gibi şeriat kanunları ya da benzerleriyle yönetilen ülkelerde uygulanıyor. Sonuncusu olan kurşuna dizme ise, ateşli silahların icadından sonra, özellikle savaş durumlarında uygulanan istisnai bir yöntem olarak biliniyor...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız