Göz alabildiğine uzanan bozkırın ortasındaki kayanın üzerinde doğrulup oturdum; ötelerde tepeler, dağlar ve dağlar. "Haydi" dedi arkamdan bir ses, "birazdan hava kararacak". Robert'in sesiydi bu. Radyosunun bitmiş pilleriyle oynayarak yanımdan geçti. Rezervasyonun New Mexico içinde kalan bölümde yaşayan bir Navajo çobanı Robert. "Hogan" denilen altıgen eve yaklaşırken, gözden kaybolmak üzere olan koyunlarına yetişebilmek için hızlanmıştı. Günün battığı yöne doğru koşarak ancak yetişebildim ona. Rezervasyonun bu bölgesinde belki de otlar biraz daha gür olduğundan, çevredeki aileler koyun beslemeyi sürdürüyordu. "Meksika'dan güzel bir yağmur gelmezse kışın kurak olur, hiç ot bitmez" demişti Robert. New Mexico ani hava değişimleriyle ünlü. Bölgede en sık yapılan esprilerden biridir: "Eğer buranın havasını beğenmiyorsan yarım saat bekle, değişir."
Navajolarda sosyal yapının temelini klanlar oluşturuyor. Ortak bir atadan geldiğine inanılan bir soy grubu klan. Bir totem, bitki ya da bir hayvan olabiliyor bu ortak ata. Klanlar arasında yıllardır süren bir çekişme vardı ve bunun tedirginliği konuşurken Robert'in yüzünde yansıyordu: "Diğer klanlar, Avrupalılar gelmeden önce bu topraklarda oturduklarını iddia ediyor. Bu bölge onlara aitmiş, klanımın Batıya gitmesini istiyorlar."
Anaerkil bir toplum Navajolar, çocuklar annenin klanına bağlı. "Annemin babası Keçi Klanı'ndan, anneanne ise Yucca (bir kaktüs türü) Klanı'ndan. Biz kendi klanımızdan biriyle evlenemiyoruz; çocuklar sağlıksız doğar." Evlenince damat kızın evine taşınıyor geleneksel ailelerde. Hoganla birlikte koyunlar ve çocuklar da kadına ait sayılıyor. Hatta annenin erkek kardeşinin çocuk üstündeki hakları babanınkinden daha fazla. Çocuğun aile içi eğitimini dayının üstlenmesi gibi. Kilim ve sepet yapanlar da annenin bağlı bulunduğu klanın desenlerini kullanıyor.
Güneş, tepelerin ardını dönerken koyunları çite kapatıyor Robert. "Ahh" diyor gülümseyerek, "kadınların çoban olduğu, erkeklerin evde kilim dokuduğu dönemde yaşamalıymışım!" Duruyor, ciddileşen yüzü Kuzey Dağları'na dönüyor: "Keşke bütün beyazlar Mars'a gitseler. Ben o zaman koyunlarımı o karşıdaki dağlarda otlatırdım, orada beyazların kayak yapmak için gidip kaldığı güzel evlerde otururdum."
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız