Deniz yılanları, dev ahtapotlar, karadamlar ve ejderhalar... Günümüzde birçok amatör ve profesyonel, üzerinde yaşadığımız bu gezegenin bir yerlerinde bu yaratıkları bulma ümidiyle dolaşıyor. Onları gördüğünü iddia eden insanlar, tıpkı UFO gözleyenler gibi çoğu kez komik durumlara düşüyorlar. Bilimadamları, birçok film ve kitaba konu olarak toplumda merak uyandıran bu yaratıkların, tarih öncesi dönemlerde yaşayan atalarımızın korku ve bilinmezlik etkisindeki hayal güçlerinin ürünü olduğunu ispatlıyorlar...
Çok eski ve bilinmeyen zamanlardan bu yana insanlık inanılmaz derecede büyük deniz canavarları, goriller, devasa ahtapotlar, tepegözler, tek boynuzlu atlardan korktu... Gerçeküstü olduklarına bugün emin olduğumuz bu yaratıklar, yine aynı süreç içinde söylencenin de ötesinde "tarihe mal olmuş efsaneler" e dönüştüler.
Bu konuyu araştıran bilimadamlarının yaklaşımları, hayvan fosillerinin ve iskeletlerinin daha sonraki yıllarda, hayal gücünün de etkisiyle farklı yorumlandıkları ve efsanevi söylencelere dönüştükleri şeklinde. Bir an gözlerinizi kapayın ve M.Ö. 800'de bir Yunan adasında keçi çobanı olduğunuzu farzedin. Ansızın bir yağmur bastırıyor ve keçilerinizle birlikte sığınmak için kendinizi bir mağaraya atıyorsunuz. Tam içeri girerken ayağınız bir kafatasına takılıyor. Bunun şokunu üzerinizden attıktan sonra, kafatasının normal bir insanın kafatasından çok daha büyük olduğunu, dahası kafatasının alın kısmında oldukça büyük bir göz yuvasının bulunduğunu farkediyorsunuz.
Yorumlar
Uydurmalara bak
Cidden palavradan
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız