Devşirme (IV)
Acemi oğlanlıktan Kapıkulu ocaklarına geçerek yeniçeri, sipahi, cebeci, topçu, humbaracı olanların askerlikleri ölünceye kadar sürerdi. Bunlar, “Oda” de nen kışlalarda yaşar, savaş çıkınca cepheye giderlerdi. İlk zamanlar, yaşlı ocak zabitlerine emekli olma ve evlenme izni verilirken, sonraları yaşı genç her kapıkulunun evlenmesi ne göz yumuldu. Hatta bunların, “kuloğlu” denen- erkek çocuklarına da bir takım ayrıcalıklar - örneğin babaları ölenlere, Sekbanlar fırınından un ve ekmek, üç ayda bir 15 akçe ulufe, donluk çuha verilmesi gibi - haklar tanındı.
16. yüzyıl sonlarında ise kuloğulları, Acemi Ocağı'na, kimi as keri hizmet yerlerine alınmaya başlandı. Sonuç olarak, devşirme ve tutsak kökenli “Osmanlı” lara yönelik değerlendirmeler farklıdır. Bir itham, Türk padişahının ordusunda ve sarayında ne kadar saygınlık kazansalar ve mevkiler elde etseler de kendi iradeleri dışında yazgılarını değiştiren Türklere, kin besledikleri ve düşmanlık ettikleri yönündedir.
Merhum İsmail Hami Danişmend, “Mu fassal Osmanlı Tarihi Kronolojisi’nde, devşirme kökenli Osmanlı paşalarının özellikle Anadolu Türklerine reva gördükleri kıyımları ön plana çıkarmıştır. Yazgıları pençik oğlanı, devşirme oğlanı, acemi oğlanı, içoğlanı olarak başlayıp, sonra çeşitli aşamalardan geçip kapı kulluğundan ya da saraydan “çıkma” yöntemiyle ayrılarak sadrazamlığa kadar yükselen devletliler çoktur.
Yorumlar
Biraz hapis hayatını andırıyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız