Sultan III. Murad'ın (1574- 1595) 1582'de, oğlu şehzâde Mehmed (III. Mehmed) için Atmeydanı'nda düzenlettiği sünnet şenliğinde, kimi hünerbazları, Yeniçeri ağasının itirazına kulak asmayarak “ağa çırağı” sanıyla Acemi Ocağı'na aldırtması, Kapıkulları tarihinde bir dönüm noktası sayılır ki, o tarihten sonra, “ulufeli” (hazineden aylıklı) olmak isteyenlere, rüşvet karşılığı “ağa çırağı” statüsünde Acemi Ocağı’na, oradan da Kapıkulu ocaklarına geçmenin yolu açıldığından; zamanla Pençik ve Devşirme kanunları işlemez olmuş; ocaklar, ağa çırakları ve kuloğulları ile dolmuştur.
Devşirmelere yükselme yolu nu açan padişahların ilki ise, Fatih'tir. Onun veziriazamlarından Mahmud Paşa, Gedik Ahmet Paşa başta olmak üzere, sonraki dönemlerin ünlü Osmanlıları, örneğin Makbul İbrahim, Sokollu Mehmed, Cığalazâde Sinan, Fer had, Lala Mehmed, Kuyucu Murad, Kemankeş Kara Mustafa Paşalar devşirme kökenliydiler. Bunların Müslümanlığı ve Osmanlılığı ne düzeyde benimsediklerini, hizmetlerine, bıraktıkları hayır eserlerine, tesis ettikleri vakıflara bakarak açıklayabiliyoruz.
Kimilerinin, bilinçli olarak- örneğin Kuyucu Murad Paşa gi bi- Türk, Türkmen düşmanlığı yaptıkları ise tartışma konusu dur. Devşirme kökenli kimi paşaların asıllarını ve ailelerini unutmadıkları da kanıtlanabiliyor. Örneğin, Sokollu Mehmed Paşa, Bosna'daki ailesiyle ilişki sini kesmemiştir. Yine Macaristan'da Lipve Sancakbeyi olan Mustafa Bey'i, Hıristiyan kardeşleri ziyaret ederlermiş. Bu zatın akrabası olup Avusturya kralının damadı ve elektörü olan bir kişinin Mustafa Bey'in aracılığıyla İstanbul'a gelmek istemesi de ilginçtir.
Kaptan-ı Derya Cığalazade Sinan Paşa, Donanma-yı Hümâyun ile Mesina'ya gittiğinde, kendi memleketi olan yörede coşkuyla karşılandığı, annesi ve kız kardeşiyle görüştüğü; sadrazam Halil Paşa'nın ise 1626'daki Doğu seferinde, ordu Payas menzilinde iken köyüne kadar gidip Ermeni akrabalarıyla görüştüğünü tarihler yazmaktadır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız