Tarihteki en büyük komutanlardan biri sayılan Büyük İskender'in bir siyasi cinayete mi yoksa “Batı Nil Virüsü”ne mi kurban gittiği, bugün hala araştırma konusu. İşin başında, Scotland Yard'dan emekli dedektif John Greeve var!.
Makedonya Kralı “Büyük İskender”in tıpkı unvanı gibi, büyük bir düşü vardı: Tüm dünyanın hâkimiyetini ele geçirmek. Ancak bu amacına ulaşamadan, henüz 33 yaşındayken öldü. Bu büyük komutanın ölüm nedeninin büründüğü sır perdesi, bugün bile kaldırılabilmiş değil. İskender'in ölümünü aydınlatmak için yapılan araştırmalar, ortaya atılan kuramlar, henüz kesin bir sonuç verebilmiş değil.
Bununla beraber, bilim adamlarından eski polis müfettişlerine, pek çok uzman, aradan geçen 2300 yıla rağmen, bu konudaki çalışmalarını durmaksızın sürdürüyor. Büyük İskender'in ölüm nedeniyle ilgili olarak ortaya atılan ilk tezler, onun sıtmadan öldüğü noktasında birleşiyorlardı. Sıtma ya da diğer adıyla “Malarya”, sivrisineklerin insanlara bulaştırdığı bir hastalık.
Acaba Büyük İskender'i de öldüren illet, gerçekten sıtma mıydı? Önce o günlere geri dönüp İskender'in ölümünün kaydını düşen tarihçilerin yazdıklarına bir göz atalım. Büyük İskender M. Ö. 323 yılında, iki hafta süren ateşli bir hastalığın ardından, Eski Mezopotamya'nın Babil kentinde öldü. Ölümü hakkında yapılan tahminler, özellikle üç olasılık üzerinde duruyordu: Zehirlenme, enfeksiyon (iltihap) ya da doğrudan cinayet.
Çok az sayıda zehir ateşe yol açar. Bu tip zehirlerin çok azı İskender döneminde biliniyordu: Vücudun sıcaklık dengesini bozan salisilatlı bitkiler, terlemeye yol açan alkaloitler ve ateş hissi veren mikotoksinler. Ancak, ne salisilatlı bitkiler, ne mikotoksinler, ne de arsenik - Plutarkhos, hocası Aristoteles'in İskender'i zehirlemek için arsenik ele geçirdiğini yazar -İskender'in ölümünün gerçek nedeni olamaz. Çünkü bunların hiçbiri, tarihi kayıtlara geçen yüksek ve uzun süreli ateşe yol açmaz.
Yorumlar
Adı kadar büyüktü
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız