Deprem araştırılırken, jeologların çoğu "Taban tektonik kuramı" nı kabul etmişlerdi. Bu kurama göre, anakaralar, hareket eden yerkabuğu alanları üzerindeydiler; aynı, buzun içinde sıkışmış keresteler gibi... Yerkabuğu alanlarında yılda birkaç santimlik bir oynama, aktif fayları sıkıştırıyor, bu sıkışma da depremle rahatlıyordu. "Sismik boşluk" kuramına göre, bir fay ne kadar uzun zaman sıkışmayı rahatlatma hareketi yapmazsa, fayın sallanması o kadar olasıydı.
1970'lerdeki bir başka gelişme, "Açılma, genişleme kuramı", daha çok mekanik bir bakış açısıyla yaklaşıyordu. Kurama göre, fayda sıkışma biriktikçe, çevresindeki kaya genişliyor, genişlerken de çatlaklar ve boşluklar oluşuyordu. Sismologlar, aslında havayla dolu olan bu çatlakları ve boşlukları, onların, dünyanın bitmeyen sismik aktivitesinin doğurduğu "P" dalgaları üzerindeki etkilerinden arılayabiliyorlardı. Havayla dolu olan bu boşluklar sonuçta "P" dalgalarını yavaşlatıyorlardı. Yeraltı sularının çatlaklara ve boşluklara dolma durumundaysa, "P" dalgaları normal hızlarına kavuşuyorlardı. Su, aynı zamanda çatlakları kayganlaştırıyor ve depremin oluşunu hızlandırıyordu. Bu senaryoya göre, depremi önceden haber vermek isteyenin, önce yavaşlayan sonra da normal hıza dönen "P" dalgalarını takip etmesi yeterliydi... "Açılma, genişleme kuramı" bilim adamlarını daha başka "haberciler" aramaya da yönlendirdi. Bu "haberciler"; genişleyen kayaların yarattığı yer yüzeyi değişiklikleri, yeraltı sularının seviyesinde görülecek değişimler ve yeraltı sulan tarafından taşınan radon gazı emisyonundaki değişiklikler olarak sıralanabilirdi...
4 Şubat 1975'te, 7.3 şiddetinde bir deprem Pekin'in doğusundaki Haic-heng-Yingkow bölgesini yerle bir etti. Çin'de evler genellikle depreme dayanıklı olmadıkları için, normal koşullarda bu şiddette bir depremde binlerce insanın ölmesi gerekiyordu. Ama Çinli sismologlar, bu depremi birkaç saat öncesinde haber verince, hükümet kısa zamanda üç milyon insanı bölgeden boşalttı ve sonuçta sadece 300 kişi öldü. Çinli sismologlar uzun zamandır bölgede küçük sarsıntılar kaydediyorlar ve bu küçük sarsıntıların gelecek büyük sarsıntının habercisi olduğunu düşünüyorlardı. Bu deneyde de başarılı oldular ama, bir yıl sonra 1976'da Tangshan'ı yıkan büyük depremi haber veremediler ve sonuçta 240.000 kişi öldü. Çin'deki bu felaketten sonra sismologların, depremlerin kısa zaman öncesinden haber verileceğine dair olan umutlan iyice kırıldı.
Deprem kuşağında yaşadıkları için olsa gerek, son 20 yılda sismolojik araştırmalara bir milyar dolar harcamış durumdalar... En düşkün oldukları gösterge de garip hayvan davranışları... Gözlemledikleri işaretlerden bir tanesi, 29 Şubat 1972'de, Hachijo Adası açıklarında avlanan balıkçıların ağlarına doluşan anormal sayıdaki uçan balıklardı... Balıkçıların ağına normalden on kat fazla balık dolmuş ve az sonra da ada 7,4 şiddetinde bir depremle sarsılmıştı...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız