Alan Lindh, California depremlerinin en az yarısından önce titremelerin oluştuğunu bildiriyor. Lindh, bu titremeleri bir çubuğun kırılmadan önce çıkardığı seslere benzetiyor. 1994 Los Angeles depreminin öncesinde de Santa Monica yakınlarında titremeler oluşmuştu ama, sismologlar bu titremeleri depremle ilişkili bulmamışlardı. Bugün Amerikalı sismologlar, büyük depremler öncesinde depremin olacağını haber vermek konusunda güvenilir bilgiler vermek yerine, daha basit bir işle uğraşıyorlar; yapmak istedikleri, ancak olasılıkları önceden haber vermek... Ve bu yaklaşım meyvelerini vermeye başladı bile.
Parkfield, Orta California'da, 34 nüfuslu bir kasabadır. Tek sınıflı bir ilkokulu ve kendisini "Dünyanın Deprem Başkenti" ilan eden bir de kulesi var. Parkfield'de kaydedilen ilk deprem 1857'de olmuştu. Bu tarihten sonra genellikle 6 şiddetinde olan depremlerin oluş yılları; 1881, 1901, 1922, 1934 ve 1966'ydı... 24, 20, 21, 12 ve 32 yıllık aralarla olan depremlerin bir düzen içinde olduğu söylenemezdi ama, ortalama 22 yıllık bu enterval, sismologlara bir fikir veriyordu. Ayrıca, 1934 ve 1966 depremlerinin ikisinden de tam 17 dakika önce haber veren şok sarsıntılar yaşanmıştı.
1966 depreminden hemen önce bir de su borusu patlamıştı. Altyapısı sağlam olan bir ülkede meydana geldiği için de su borusunun patlaması deprem habercisi olarak kaydedilmişti. 1984'te USGS'den üç bilimci, 22 yıllık entervalden yola çıkarak, Parkfield'de 1988'de bir deprem olacağını, 5 yıllık yanılma payını da koyarak, bu depremin en geç 1 Ocak 1993'te yer alacağını açıkladılar. USGS, Parkfield'in çevresini sismik aletlerle donattı ve köyün altındaki San Andreas fayının sarsıntılarını bekledi ama, bütün çabalar boşunaydı, deprem olmadı... Parkfield deneyi, bilimadamlarının, "depremlerin belli aralıklarla olduğu" inancını sarstı.
Kısacası, deprem raporculuğu konusunda çok fazla yol almış sayılmayız. Sismologlar, belki de meteorologların düzeyine hiçbir zaman erişemeyecekler. Şimdilik uzmanların uyarılarını dikkate almak en akılcı yol gibi görünüyor:
Deprem bölgesinde oturuyorsanız, evinizin temelinin sağlam olmasına dikkat edin, yiyecek ve su biriktirin, elinizin altında el feneri ve transistorlu bir radyo bulundurun ve patlayan gaz ve su borularının sızıntısını nasıl keseceğinizi öğrenin. Yeryüzünün önlenemeyen sarsıntılarından az zararla çıkmamız için, şimdilik sağduyu ve toplumsal önlemler dışında bir çaremiz yok...
Yorumlar
En yıkıcı doğal afet
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız