Gelinciklerin vücutları, ağaç ve çalılar içinde, kolay ve hızlı biçimde hareket edebilecek biçimde ince ve uzun yapılıdır. Aynı zamanda çok esnek olup rahatlıkla hemen her yöne rahatlıkla kıvrılabilirler. Genellikle gece aktiflik gösterirler. Bunun yanında, bazen gündüzleri de aktif olabilirler. Çok geniş ve değişik özellikleri olan yaşam alanlarına başarılı biçimde uyum sağlamışlardır. Ormanlık alanlar, orman açıklıkları, tarım alanları, çayırlıklar, stepler (bozkırlar), yarı-çöl alanlar, tundra bölgeleri, yerleşim yeri yakınları ve merkezleri gibi yerler, binalardaki girintili çıkıntılı yerler, her türlü kovuk, çukur, delik, çalı içi, ağaç atıklarının atıldığı yerler veya ağaç kovuklarında yaşayabilirler.
Doğal hayatta memeli hayvanlar değişen koşullara uyum sağlamak ve yaşamlarını devam ettirebilmek için çeşitli özellikler geliştirmişlerdir. Mevsimsel değişimlerden kaynaklanan olumsuz koşullardan kurtulmak için göç edebilirler. Göç etmeyenler ya kış uykusuna yatar ya da ortama uyum sağlayarak hayatlarını devam ettirirler. Ortama uyum sağlama özelliklerinden biri de kürk rengini değiştirmektir. Genelde kutuplarda yaşayan tavşanlar, kutup tilkileri gibi hayvanlarda görülen kürk rengini değiştirme ülkemizde yaşayan gelinciklerde de görülüyor.
Gelinciklerin kürk renginde değişim, yaz ve kış mevsiminde gerçekleşir. Yaz kürkünde hayvanın sırt kısmı kahverengi karın kısmıysa beyaz renkli olur. Karın kısmında ayrıca kahverengi benekler de vardır. Yaz kürkünde kılların boyu 1 cm kadar olur. Kış kürkündeyse gelincikler tamamen beyaz renge bürünür ve kılların boyu 1,5 cm kadar olur. Yazın sonunda kış mevsimi için kürk değişimi hazırlığı başlar.
Doğumları genellikle ilkbahar ya da yazın sonlarına doğru gerçekleşir. Her defasında 1-7 kadar yavru yaparlar. Gebelikleri 37 gün sürer. Yeni doğan yavru 1,1-1,7 gram ağırlığında olur. Yavru gelincikleri 18 gün kadar anneleri emzirir. Yavrular, 4-8 ay sonra da eşeysel olgunluğa (yavru yapma çağına) ulaşırlar. Yeni doğan yavrular çıplak pembe renkte, gözleri kapalı, buruşuk olurlar. Hızla büyüyen yavrular 7-8 hafta sonra ergin bireylerin boyuna, 12-15 hafta sonra da ergin bireylerin kütlesine ulaşırlar. Erkek bireyler dişilerden daha büyüktür. Dişiler baharda doğarlarsa eşeysel olgunluğa yazın erişirler ve yavru yapabilirler. Yazın ve sonbaharda doğan dişiler bir sonraki yaza kadar doğum yapma yeteneği kazanmazlar. Yavrular doğduktan sonra bakımları anneleri tarafından yapılır. Bakım, yavru bağımsızlığını kazanana kadar devam eder.
Bundan dolayı bulundukları ortamda iyi gizlenmeleri gerekir. Özellikle kışın karla kaplı yerlerde kahverengi renk kolaylıkla fark edileceğinden kürkte renk değişimi hem avlanırken hem de düşmanlarından saklanırken çok avantaj sağlar. Gelincikler avlarına saldırmadan önce hareketleri iyice izler ve sonra aniden saldırır. Avı yakalayınca ilk olarak boyunlarını kırarlar ve etkisiz hale getirirler. Avlarının büyük kısmını küçük kemiriciler oluşturur. Bunun yanında yakalayabildikleri kuşları, kuş yumurtalarını, küçük sürüngenleri de besin olarak alabilirler. Erkek bireyler dişilerden daha iyi avcıdırlar. Dişiler daha çok küçük kemiricileri avlarlar. İnce, uzun ve esnek vücutları sayesinde kemiricilerin yuvalarına rahatlıkla girebilirler. Hem onları avlarlar hem de yuvalarını yaşam alanı olarak kullanırlar. Oldukça saldırgan olan gelincikler kendilerinden büyük hayvanlara bile saldırabilirler. Tüm bunlara karşın genç bireyleri yılanlar, ergin bireyleriyse baykuşlar ve şahinler avlayabilir.
Yorumlar
Tipe bak. Çok sevimli
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız