Uzay mekiğinin içindeki astronotların havada yüzer gibi dolaştıklarını, eşyaların ortalarda uçuştuklarını televizyonda görmüşüzdür illaki. Uzay mekiğinin dönüp durduğu yükseklik, dünyanın boyutları ile mukayese edildiğinde o kadar da fazla değildir şimdi. Peki nasıl oluyor da böyle bir yükseklikte yer çekimi sıfırlanabiliyor? Koskoca Ay'ı bile yörüngesinde tutan dünyanın çekim gücü, ufacık bir uzay aracı üzerinde nasıl etkili olamıyor? Düşün düşün delirme gel oku bizden.
Aslına uzay aracında da yer çekiminin yok olması söz konusu değildir aslında. "Yerçekimsiz ortam" deyimi doğrudur ama bu, mekiğin yörüngesindeki uçuşundan doğan bir durum. Astronotları (veya kozmonotları) bu ortama alıştırmak için özel hazırlanmış yolcu uçaklarının kullanılmaktadır. Uçak belirli bir yüksekliğe gelince aniden ve hızla bir eğri çizer ve yere doğru inişe geçer. Saniyeler içinde uçağın içinde yer çekimsiz ortam yaratılır bu sayede.
Uzay mekiğinin ve uzay istasyonlarının dünya etrafındaki dönüşü, uçağın yaptığı hareketin veya çizdiği rotanın sürekli olan şeklidir. Yerden bakınca düz gidiyormuş gibi görünürler ama uzay aracı devamlı düşüş halindedir aslında. Eğer uzay mekiği düz gitseydi yörüngeden çıkıp giderdi. Nasıl lunaparkta eğlence trenleri önce yükseğe çıkar sonra oradan hızla düşermiş gibi inerse, uzay aracının da dönüşü, aslında bu düşüş hareketinin devamlı halidir.
Uzay araçlarının uçtukları yükseklikte tabii ki de yer çekimi var ama bu sadece aracı yörüngede tutmaya yarıyor. Dünya'dan Ay'a doğru düz bir hat üzerinde yolculuk yaptığımızı düşünelim. Ay ile Dünya arasında öyle bir nokta var ki, işte burada Dünya'nın yerçekiminin kuvveti biter ve Ay'ınki başlar. Yani uzayda nereye giderseniz gidin bir şeyin sizi çekmesinden asla kurtulamazsınız. Şimdiki verilere dayanarak kuruyorum bu cümleyi. İlerde gelişmeler yaşanırsa ben sorumlu değilim, şimdiden söyleyeyim.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız