Eskiden daha çok anneanne veya babaannelerimizden doyduğumuz bir söz vardır; ‘’Takdiri ilahi, biz ne yapalım’’ ya da daha yakın zamanlarda konuşma diline yerleşmiş ‘’Kömür karası kaderim.’’ sözleri gerçekten doğruyu yansıtıyor mu? Hiç mi bir seçim şansımız yok? Her şey mi belli yani her şey kader olarak var ve biz hiçbir şey seçmeden bodoslama olarak mı yaşıyoruz? Ben bu görüşe katılmıyorum açıkçası. Gelin neden inanmadığıma bir bakalım.
Öncelikle eğer her şey kaderimizde yazılı, her adımımız belli ise neden bir beyne sahibiz. Neden seçim yapabiliriz, hadi yaptığımız seçimler de önceden belli o zaman niye düşünüyoruz veya neden iyi ve kötü var. Sonuç olarak kaderimizde varmış, kaderde mutlak iyi olandan geliyorsa yaptığımız her şey iyi olmaz mıydı? Yani o zaman kader denilen şey de aslında biz yokuz yani bizim tercihlerimiz yok. O zaman neden seçim yapabiliyoruz.
İkinci olarak iyi olmak gerçekten zordur. Neden mi? Kötülük kolay ve haz verici bir doğaya sahipken, iyilik; erdemli olmayı, karakterli olmayı hatta ve hatta dik durmayı kapsar ve çoğu zaman kendi kendini kontrol etmek zorunda olunan bir durumdur. Yani kaderimizde varsa yaptığımız her şey iyi olmaz mıydı? Yapılan araştırmalara bakarak diyebiliriz, amigdala yani en ilkel beynimiz iki şekilde çalışır, kaç ve savaş. Kaçmayı veya savaşmayı ben seçmiyorsam neden bende böyle bir beyinsel bölge var.
Son olarak bilge Şems-i Tebrizi’nin şu sözlerini kabul edebiliriz done olarak:
‘’Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, ‘’ne yapalım kaderimiz böyle’’ deyip, boyun bükmek, cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını belirler. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin ne de hayat karşısında çaresizsin.’’
Yorumlar
Bazı şeyler değiştirilemez belki ama bazı şeyler değiştirilebilir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız