Konfüçyüs

" Soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Konfüçyüs, ilk fikirlerini 22 yaşında geliştirmeye başladı. Kendisinden önceki bilgelerin fikirlerini yeniden gündeme getirmekten başka bir şey yapmadığını söyleyen Konfüçyüs, öğretisini şöyle özetliyordu: "Sadece aktarıyorum, inanmıyorum..." Yıllarca Çin'in çeşitli bölgelerini karış karış dolaşan Konfüçyüs, zamanının büyük bir bölümünü derebeylerinin konaklarında geçirdi. Onları barışçı ve adil bir sisteme inandırmaya çalıştı. Sadece Han Hanedanı döneminde Konfüçyüs’ün öğretileri devletin resmi dini olarak ilan edildi.

Laozi: Dünya nimetlerinden el ayak çekmek

Bir efsaneye göre Laozi, Çin'de egemen olan feodal savaşlardan ve iktidar kavgalarından o kadar sıkılmıştı ki, hayatının büyük bir bölümünü, Çin'in batısındaki toprakları bir sığırın sırtında dolaşmakla geçirmişti. İşte o günlerde, sınırı geçerken, sınır nöbetçileri ondan düşüncelerini bir kâğıda yazıp, kendilerine armağan etmesini istiyorlardı. Bu nedenle, Laozi'nin düşüncelerinin sözlü ifadeler değil, yazılı belgeler olduğu ileri sürülüyor.

Öğretisinin anlatıldığı "Yol ve Onun Gücü" adlı eserin, M.Ö. 3. yüzyılda öğrencileri tarafından kaleme alındığı tahmin ediliyor. Laocular felsefe dışında simya bilimiyle de yakından ilgilenmiş, uzun yaşamın ve metalleri altına çevirmenin sırrı peşinde koşmuşlardı. Konfüçyüs taraftarları onları, yalancılıkla suçlamış, yaptıkları deneylerin zararlı olduğunu söylemişlerdi. Laocular, Tang Hanedanı döneminde sarayda büyük saygı görmüş ve imparatorların desteğini kazanmışlardı. Bazı Laocu bilginlerin barutu ve pusulayı keşfetmeleri de işte bu döneme rastlar.