Egzistansiyalizm veya dilimizdeki adıyla ‘’Varoluşçuluk’’ 1800’lü yılların sonunda ortaya çıkan, kendi içlerindeki derin öğretisel farklılıklar olmasına rağmen felsefi düşüncenin salt düşünen özne ile değil de eylemi yapan, duyumsayan, yaşayan bir birey olarak insan ile başladığı inancını paylaşan belli başlı Avrupa filozoflarının çalışmalarını açıklayan akımdır.
Diğer akımlarda da var olduğu gibi varoluşçulukta da filozoflar arasında bir birlikten bahsedemiyoruz. Daha basit haliyle varoluşçuluk: bireyselliğin ön planda olduğu ve insan varlığının tüm yönleriyle incelendiği felsefe sistemidir. Bu akıma göre insan yeryüzüne fırlatılmıştır. Bu sebepten ötürü; önce kendi varlığına sonra diğer insanlara karşı sorumludur. Bu sorumlulukların yerine getirilebilmesi için insanın özgür olması gerektiği temelinde buluşmuştur bu filozoflar. Hatta ve hatta ‘’İnsan özgürlüğe mahkumdur.’’ sözü varoluşçu yazarların kitaplarında bulunabilecek bir sözdür.
Bu akımın kurucuları Friedrich Nietzsche ve Jean Paul Sarte’dir. Egzistansiyalizm’de ‘’Absürd’’ kavramı çok fazla kullanılıyor. Ama özellikle ‘’Saçma’’ kavramını bir çok varoluşçu filozofun kitaplarında demirbaş gibidir.
Yorumlar
absürd müdür absürt mü
Anlaşılması zor bir akım gibi duruyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız