İnsanlar genellikle ya ait oldukları ya da kendilerine ait olan bir ortam, bir insan veya insanlar arayabilirler. Bir yere ait olma veya bir şeylere sahip olma belki de insanların en çok istediği şeylerden bir tanesidir. Veya içten içe en çok ihtiyaç duydukları şeylerden bir tanesidir. Ancak burada şöyle bir sıkıntı var ki, birincisi ait olma veya sahip olma konuları göründüğü kadar basit olmayabilir. İkincisi ise aslında insanların yaşı ilerledikçe kimse kimseye ait olamaz veya sahip olamaz hale gelir.
Bunu şöyle açıklayayım sizlere. Ait olmak veya sahip olmaktan kastettiğim şey, daha ruhani bir şey. Yani kimse kimsenin kölesi değil ya da kimse kimsenin efendisi de değil. Ama içsel olarak bir insana sahip olduğunuzu veya bir insana ait olduğunuzu bilmek size iyi gelebilir. Ancak insanlar belli bir hayat tecrübesinden sonra, belli yaşanmışlıklardan sonra ne birine ait olabilecek ne de birine sahip olabilecek bir durumda olurlar.
Aslında hayatın getirdiği ve insandan götürdüğü bu durum belki de bir insanın asla kabullenmek istemeyeceği veya yüzleşmek istemeyeceği bir durumdur ama gerçek budur. Belli bir hayat tecrübesinden sonra hiçbir insan hiçbir diğer insana ait olamayacak hale gelir. Bu sebepten dolayı aslında hiçbir insana sahip de değilizdir. Bunu artık bilmemiz lazım.
Yorumlar
Yalnızlığımızın en büyük ispatı bu aslında
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız