Güçlü olmanın realitesine bakıldığı zaman karşımıza çıkan şey askeri güç olacaktır. Askeri yapılar, insanların günümüze kadar kurabildikleri en güçlü yapılardır. Silahlı kuvvetler, askeri yapılar, tanklar, donanmalar, hava kuvvetleri, uzay kuvvetleri, insanlığın yaratabildiği en güçlü yapılardır. Bu, güçlü olmanın realitesiyle ilgilidir. Ancak bununla birlikte, güçlü olmak aynı zamanda bir his de yaratır. Bu his, gücün realitesinden uzakta olmasıyla birlikte genellikle insanların da güçten anladığı kavram olacaktır.

Aslında bu bir kavramla birlikte hissedilen bir şeydir. Egemenlik diyebilirsiniz, ya da daha basit bir şekilde anlatırsam, sizin dediğinizin yapılması olarak düşünebilirsiniz. Son sözü söyleyen taraf olmak veya otorite sahibi olmak olarak düşünebilirsiniz. Evet, güç aslında hissiyat olarak otorite sahibi olmakla ilgilidir. Bu size ilginç bir şekilde büyük bir keyifle birlikte haz bile verebilir. Çok enteresan bir durumdur ama verebilir.

Tabi bu otoritenin ve gücün askeri yapılarla ve realiteyle hissiyat olarak bir ilgisi yoktur. Genellikle askeri güçler akılla hareket ederler, hislerle hareket etmezler. Ama siz bir insan için güçlü olmanın ne olduğunu sorduğunuzda size hisleriyle cevap verecektir. Ve bu hislerin de realiteyle hiçbir alakası yoktur. Akıllıcı olanla hissedilen arasındaki enteresan farklardan bir tanesi de güç kabramıdır aslında.