Güç dediğimiz kavramın belli bir noktadan sonra insan için en trajik yanı amaçsız ya da hedefsiz kaldığı zaman iradesiz bir insanı ele geçirmeye başlamasıdır. Güçten ne anladığınıza göre sizi ele geçirme şekli de değişebilir. Kimisi güçten parayı anlar, kimisi politikayı anlar, kimisi hitabet yeteneği veya diğer farklı yetenekleri anlar, kimisi kaba kuvvete anlar. Herkesin güçten anladığı farklıdır ama neyi anlamış olursa olsun anladaşıya ulaştığında yani o güç dediği şeye ulaştığı zaman burada eğer iradesi yetersizse o güç tarafından ele geçirilmeye başlayacaktır. Burada insan güç tarafından ele geçirilmeye başladığı zaman aslında bir gücü de kalmayacaktır.
Çünkü elindeki gücü kontrol edemediği için aslında son derece zayıf bir hale gelecektir. Bu sebepten dolayı bir insanın bir noktadan sonra aslında elde etmek için o kadar çabaladığı, o kadar uğraşlar verdiği gücü kaybetmesi ya da vazgeçmesi gerekir ondan. O güçten vazgeçecek ki kontrol edemediği o şeyden kurtulacak ve aslında tekrar eskisi gibi güçlü hale gelecek. Yani gücünü kontrol edebildiği dönemlere dönecek. Ama öncelikle o güçten vazgeçmesi gerekecek. Bu kavramı anlaması pek çok insan için gerçekten çok zor. Çünkü güçten vazgeçmek zordur.
Düşünsenize, hayatta hemen hemen her şeyi yapabildiğiniz, hemen hemen her şeye ulaşabildiğiniz ve bütün bunları size sağlayan bir kavram olan güçten vazgeçtiğinizi düşünün. Ve siz buna çalışarak, çabalayarak gelmişsiniz. Ya da bir insan için güçten onu ele geçirdiğini kabul etmek de kolay değildir. Bu insanın kendi iradesizliğini kabul etmesidir ki, pek çok insan ne kendi zaaflarını kabullenebilir ne de güçten vazgeçmek isteyebilir. Ama işin gerçeği bu. Eğer siz ondan vazgeçmezseniz, o zaman vazgeçmediğiniz şey sizi kontrol edeceği için güçsüz hale geleceksiniz.
Yorumlar
Güçten vazgeçmek en zoru ama en büyük de zorunluluk da olabiliyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız