İçsel Konuşmalarımız

İnsanın kendisiyle yaptığı kişisel konuşmalarda pek çok farklı yönünün ortaya çıktığını görebilir. Bir olaya karşı bir insan pek çok farklı bakış açısıyla olaya bakabilir. Peki sorulması gereken soru, bir insan hangi bakış açısının izinden gidecektir? İşte bunu belirleyen yegane şey, bir insanın gerçekte o güne kadar yaşadığı olayların toplamıdır. Eğer bir insan hayatında acı, korku, ihanet veya bunun gibi kötü duygular görmediyse, yüksek ihtimalle herhangi bir olaya karşı vicdanının sesini dinleyecektir.

İdealist bir şekilde yaklaşacaktır. Ancak bunları gören bir insan olaylara vicdanıyla yaklaşmayacaktır. Daha farklı şekilde olaylara bakacaktır. Belki daha acımasızca bir bakış açısıyla olaylara bakacaktır. Burada olay, o güne kadar yaşadıklarımızın toplamı ile ilgilidir. Ne yazık ki, kötü dediğimiz veya kötü şeylere sebep olan bakış açısı da bizim yaşadıklarımız kadar gerçek olduğu için onlar da hayatın bir parçasıdır.

Herkesin iyi bir hayat yaşayıp, iyi kararlar vermesini çok isterdik. Ama ne televizyonda gördüklerimiz, ne bugüne kadar aldığımız eğitim, ne de başka biri, hiçbir şey bizim gerçek hayatta başımıza gelenlerin, yaşadıklarımızın önüne geçemez. Eğer kötü yaşayan hayatımız veya acı dolu olaylar yaşadıysak, mutlaka bir gün bunları dışarıya atacağızdır.