Çocukluğunuza inmiyoruz. Çocuklar gibi eğleniyoruz. Hadi hadi devammmm…

Bilim insanları bu işleri aşmış. Hani şu korkularımız var ya psikolojik adı fobi olanlar, adamlar yememiş içmemiş aratırmış ve sonuç olarak fobilerin DNA yoluyla kalıtsal olarak nesiller arası taşınan hatıralar olduğunu keşfetmiş.

Kendi kendimizi gıdıklamamız ne yazık ki mümkün değil. Tabi bazı şizofren hastaları gibi değilsek.

Dinlediğimiz müzik tarzı gerçekten dünyayı algılama biçimimiz üstünde etkiye sahip.

Doğuştan görme engeli olan insanlar şizofreni olamazlar.

Sevdiğimiz kişiyi gördüğümüz zaman ve nefret ettiğimiz kişiyi gördüğümüz zaman çok tuhaf bir şekilde göz bebeklerimiz büyür. Sanırım sevgi ve nefret arasında kurulan bağ buradan geliyor.

Serimizin ilkine ulaşmak isteseniz buraya tıklayabilirsiniz.

 

 

Fobi nedir? Kendi kendimizi gıdıklayabilir miyiz? Dinlediğimiz müzik tarzı neyi etkiler? Kimler şizofreni olamazlar? Sevgi ile nefret arasında bedenimizdeki ortak gerçekleşen olay nedir?