Bugün insanlara baktığımızda kazandıkları paraların onlara bir türlü yetmediğini görebiliriz. Buradaki yetersizliğin en büyük sebeplerinden birisi, eğer ekonomik krizi düşünmezsek, saymazsak, insanın parasının yetmemesinin en büyük sebebi, temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra kalan parayı da harcayacak bir şeyler bulmasına yöneliktir. Olayı şöyle düşünün, siz ayda diyelim ki asgari ücret alıyorsunuz. Bu durumda gerçekten paranız yetmeyebilir ve temel ihtiyaçlarınızı zar zor karşılıyor olabilirsiniz.

Peki asgari ücretin 3-4 katını alırsanız o zaman ne olacaktır? O zaman ne olacağını ben size söyleyeyim veya insanların yaşadığı durumu ben size söyleyeyim. Burada, içerisinde fazla para kalan insanın yaşadığı durum, gidip daha fazla şey yapmaktır. Mesela, herhangi bir şey olabilir bu. Gidip, lüks bir yerde oturup bir şeyler yiyip içmek, gezmek, tozmak, daha fazla giysi almak, yeni bir televizyon bilgisayarı almak gibi, yani o parayı harcamak. Bu harcamalar arttıkça da, evimize gelen duruma bir bakıyoruz, e, para yine yetmiyor.

Veyahut da, sabit bir yüksek kazanç varsa, insan yaşadığı yeri değiştirebiliyor. Ucuz bir evde otururken, pahalı bir evde oturmaya başlıyor. Kazandığı kadarı yaşama kavramı. Sonra, para yine yetmiyor. Bir insana paranın yetmemesinin en büyük sebeplerinden birisi, aslında o insanın kendisidir. Bir insan, iradesini kullanarak, bir şekilde elindeki parayı kendine yettirebilir. Tabi, temel ihtiyaçlarını rahat karşılamak şartıyla.