Hayatta belli bir görüşümüz, belli amaçlarımız, belli etik değerlerimiz, bizi biz yapan pek çok değer olabilir. Ancak hayatın kötü bir tarafı ise kalabalıkların insanın tüm değerlerini, tüm düşüncelerini, tüm değer yargılarını, tüm amaçlarını silip süpürebilecek bir yapı olmasıdır. Bazı insanlar kalabalıklar içinde kaybolur. Hatta pek çok insan kalabalıklar içinde kaybolur. Zamanla kim olduğunu unutur, geldiği yeri unutur, amaçlarını unutur, kendisini unutur.
O artık lozlaşmış ve çürümüş kalabalığın sadece bir parçası haline gelmiştir. Kalabalıklarda kaybolmak, pek çok insanın başına gelen ve bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden birisidir. Bir insanın sosyalleşme ve bir topluluğa ait olup oraya karışma ihtiyacı, kendi içindeki pek çok iyi ve güzel olan değerin de gitmesine sebep olur.
Kalabalıklarda kaybolmamak, öncelikle sağlam bir irade ile başlar ve yalnızlığa karşı olan tahammülle devam eder. Bu ikisi bir insanda olduktan sonra bir insanın kendi etik değerlerini ve kendisini oluşturan diğer tüm değerleri unutmaması, onun kalabalıklarda kaybolmaması için yeterli olacaktır. Ama temelde irade vardır ve yalnızlığa olan tahammül vardır. Yalnızlığa olan direnç.
Yorumlar
Sürüye katılmamak
bilemiyorum
Kalabalığa o kadar da kapılmamak lazım
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız