Bazı kavram ve görüntüler var ki, bunlardan asla bir tehlike gelmeyeceğini bildiğimiz halde, onların varlıklarına ya da sözlerinin geçmesine tahammül edemiyoruz.
Kıllı: Büyücülerin kılları, cinlerin saçları, insanda ilk anda aşırı vahşi bir bitki örtüsü imajını akla getiriyor. Kuşkusuz, bugün büyücülerden ve cinlerden korkmuyoruz, ama aşırı kıllı her şey insanda bir tiksinme duygusu yaratıyor. Nitekim belki bunun için epilasyon yapıyor, saçlarımızı kestiriyoruz.
Pullu: Bu kelime, hemen yılanı ve onun ataları olan sekiz başlı ejderhaları düşündürüyor. Bu hayvanların öykülerinden küçüklükten beri ürktüğümüz ve görüntülerine soğuk baktığımız için pullu olan her şeyden çekiniyoruz.
Dolup taşan: Banyonun bir an için karafatmalarla, dolabın bir köşesinde unuttuğunuz peynirin kurtlarla dolup taştığını gözünüzün önüne getirin. Bu dayanılmaz görüntü insanda ilk olarak, bu hayvanların bizim vücudumuzun içinde de dolaşacaklarını düşündürüyor... Olaya bir de karafatmaların siyah rengi eklenince korku filminin senaryosu tamamlanıyor.
Soğuk: Sıcakkanlı yaratıklar olarak sıcak olmayan tüm canlılardan çekiniyoruz. Çünkü, hayatımızın varlık nedeni olan ve onu devam ettirecek olan çocuk, annenin sıcak karnında büyüyor. Ayrıca, sürüngenlerle ilgili birçok masal, bu soğuk canlılardan korkmamıza neden oluyor...
Çürümüş: Bir büyücünün, bir alkoliğin ağız kokusu sizde hangi duyguyu uyandırıyor? Çürümüşlük duygusu olabilir mi? Oysa, küçük bir bebeğe çürük bir yumurta koklatın, göreceksiniz hiçbir tiksinme tepkisi göstermeyecektir. Çürüme karşısındaki tiksinme tepkimiz de bu bağlamda masallarla, efsanelerle güçlendirilmiş toplumsal bir heyecana dayanıyor...
Yapışkan: Bu sıfat karşısında duyduğumuz tiksinme, büyük ölçüde büyücülerin iksir hazırlarken kullandıkları kurbağa imajından kaynaklanıyor. Bu iğrenmenin bir başka boyutu da kuşkusuz insan bedeninin kendisi... Onu oluşturan maddeleri, ya da diğer canlıların içini biliyoruz... Bu nedenle, kendi iç organlarımızın görüntüsüne bile tahammülümüz yok...
Yorumlar
Hiç bu açıdan bakmamıştım
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız