Günümüzde insanların yaptıklarına bakarsanız aslında hem geçmişte hem de günümüzle ortak bir noktayı görebilirsiniz. Bu ise insanların ve her bir bireyin öncelikle kendi işine gelecek, kendisi için en iyi olacak yolu seçmesi ve bu yolu uğruna başka insanlara harcayabilme potansiyelinin olmasıdır. Bir insanın kendisi için en iyisini seçmesinden kastettiğim ise kişiden kişiye göre insanların isteklerinin değişmesiyle birlikte bir insanın kendi istek vaazlarına en uygun hayatı oluşturma şabasıdır.
Kimi insan çok zengin olmak ister, kimi insan çok rahat yaşamak ister, kimi insan çok güç sahibi olmak ister, kimi insan ise başka şeyler ister. Sonuç olarak herkesin kendi istediği şey için veya kendi ihtiyaçları uğruna başka insanlara harcayabildiği bir dünyadayız ve insanlar her zaman böyleydi. Tarih boyunca insanlar önce kendini kolladı, her bir bireyi. Sonra kendi başlarının hayatta kalamayacaklarını anladıklarında ise topluluklar oluştururlar ve o topluluğu kollamaya başladılar. Ama işin özünde yine kendi bireysel çıkarları vardı. Sonra o topluluklar şehirleri, şehirler, devletleri oluşturuldu.
Belki de bir günde devletler tek bir büyük dünya devletini oluşturacak ama konumuz bu değil tabi. Konu insanın hayatta kalmak için bir araya gelmesi durumudur. Evet, toplu yaşamak da bir hayatta kalma isteğinin sonucudur aslında. Ya da rahat yaşayabilmek isteğinin sonucudur. Aslında hiçbir şey sizin için yapılmadı. Hiçbir şey bir başkası için de yapılmadı. Her şey hayatı kendisi için iyi hale getirebilenler için var şu anda.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız